"헤어지자" Erkek arkadaşının ayrılalım dediği sahne;
"충분히 생각했을거 아냐,
Yeterince düşündüğün bir şey değil mi
한가지 이유든 백가지 이유든
bir neden ya da yüz neden
헤어지잔 말 꺼낸 남자 붙잡을 생각 없어..
"Ayrılalım" lafını söyleyen bir erkeğe yapışmak gibi bir düşüncem yok...
....잡으면 잡힐꺼야?"
... Tutunursam tutacak mısın?
... seni bırakmazsan beni bırakmayacak mısın?
"사람들이 잡힐꺼라고 생각하고 잡는줄 알아?
İnsanların tutulur muyum diye düşünerek mi tutunduklarını sanıyorsun?
안 잡힐거 알면서도 잡고, 매달리고..
Tutulmayacaklarını bilseler de yine tutunup, bağlanırlar...
잡히고 말고보다 자기 마음이 중요하니까."
Tutulmaktan ziyade kendi duyguları önemli olduğu için.
~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~
"납득 할 수 없었다.
Anlamayamadım.
물어보고 싶은 말들이 있었다.
Sormak istediğim şeyler vardı.
그러나 묻지 않았다.
Ama sormadım.
모든 이별은 한가지 이유밖에 없다.
Bütün ayrılıkların tek bir nedeni var.
~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~
"싱싱은 나를 기른 여자.
Şingşing, beni yetiştiren kadın.
나에게 피아노를 가리친 여자,
Bana pianoyu öğreten kadın,
마음을 가르쳐준 사람이다.
Duygularımı öğreten kişi
보고싶었어.
Özledim / Görmek istiyorum
싱싱 ."
~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~
"충분히 생각했을거 아냐,
Yeterince düşündüğün bir şey değil mi
한가지 이유든 백가지 이유든
bir neden ya da yüz neden
헤어지잔 말 꺼낸 남자 붙잡을 생각 없어..
"Ayrılalım" lafını söyleyen bir erkeğe yapışmak gibi bir düşüncem yok...
....잡으면 잡힐꺼야?"
... Tutunursam tutacak mısın?
... seni bırakmazsan beni bırakmayacak mısın?
"사람들이 잡힐꺼라고 생각하고 잡는줄 알아?
İnsanların tutulur muyum diye düşünerek mi tutunduklarını sanıyorsun?
안 잡힐거 알면서도 잡고, 매달리고..
Tutulmayacaklarını bilseler de yine tutunup, bağlanırlar...
잡히고 말고보다 자기 마음이 중요하니까."
Tutulmaktan ziyade kendi duyguları önemli olduğu için.
~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~
"납득 할 수 없었다.
Anlamayamadım.
물어보고 싶은 말들이 있었다.
Sormak istediğim şeyler vardı.
그러나 묻지 않았다.
Ama sormadım.
모든 이별은 한가지 이유밖에 없다.
Bütün ayrılıkların tek bir nedeni var.
연애의 절정이 끝났기 대문이다."
Aşkın zirvesi ayrılıktır.
사랑할 때 알아야 할 것들
Sevdiğinde öğrendiğin şeyler
~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~
"싱싱은 나를 기른 여자.
Şingşing, beni yetiştiren kadın.
나에게 피아노를 가리친 여자,
Bana pianoyu öğreten kadın,
Duygularımı öğreten kişi
보고싶었어.
Özledim / Görmek istiyorum
싱싱 ."
~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~
ve bir parça video ^.^
생각해봤어 싱싱이 왜 이런 여자가 됐을까 하고. 당신은 낮에 사랑하는 사람이 있다고 했지만
그건 거짓말이야
Düşündüm, ŞingŞing neden böyle (katı) bir kadın oldu diye. Sen gündüz sevdiğin biri olduğunu söyledin ama o bir yalan.
사랑하는 사람이 있고, 누군가에게 사랑을 받고 있다면 당신은 아마 추억을 좀더 소중하게 여기는 사람이었을 거야.
Sevdiğin biri varsa ve biri tarafından seviliyorsan sen şuan o kişiyle anılıarını daha değerleri yapmak için değerlendiriyor olurdun.
그러니까 지금 만나는 사람이 있다면, 그사람이랑은 헤어지는게 좋아.
Yani, şuan görüştüğün biti varsa, o kişiyle ayrılman daha iyi.
진짜 사랑이 아닐테니까.
Gerçek aşk değil çünkü
만나기 싫어도 우린 곧 만나게 될꺼야.
Buluşmak istemesen de biz buluşacağız
난 약속을 지키는 사람이니까.
Ben sözünü tutan biri olduğum için
내가 찾아간다고 했잖아. 그 때봐 씽씽.
Seni görmeye geleceğimi söylemiştim. O zaman görüşürüz ŞingŞing
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder