걱정할 때
걱정 = Endişe
걱정하다 = Endişe etmek
-ㄹ때 / -을 때 = (birşey olduğu/olacağı) zaman
1. 걱정 돼요.
= Endişeleniyorum, endişeliyim
= I’m worried.
= It worries me.
2. 불안해요.
= Huzursuzum
= I am anxious.
= I feel nervous.
3. 걱정돼 죽겠어요.
= Endişeden ölüyorum / Meraktan ölüyorum
= I’m worried to death.
= I’m so worried.
4. 불안해 미치겠어요.
= O kadar huzursuzum ki çıldıracağım/delireceğim
= I’m so anxious [that] it’s driving me crazy.
5. ~할까 봐 걱정이에요.
= ... olacak diye endişeliyim
= I am worried that ~ might happen.
= I am worried that they might ~.
6. ~하면 어떡하죠?
= Ya .... sa ne olur/nasıl olur?
= What if ~ happens?
= What if they ~?
7. 어떻게 하면 좋죠?
=Ne yapmalıyız / Nasıl yaparsak iyi olur?
= What should we do?
8. 마음이 안 놓여요.
= İçim rahat değil
= I don’t feel at ease.
= I can’t stop worrying.
9. 잘 해결됐으면 좋겠어요.
= Umarım bu sorun iyi bir şekilde çözülür.
= I hope the problem is solved [well].
10. 큰일이네요.
= Büyük problem / Sorun
= That’s not good.
= That’s a big problem.
11. 이 상황에서 어떻게 걱정이 안 돼요?
= Bu durumda nasıl endişe etmem/ etmezsin?
= How can you not worry in this situation?
Kaynak: talktomeinkorean
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder