20 Aralık 2014 Cumartesi

아무 ...(도) kullanımı


아무한테도 말하지 마세요
Kimseye söyleme(yin)

전 아무것도 두렵지 않아요.
= Ben, hiçbir şeyden korkmuyorum
= I'm not scared of anything.

아무 + [isim] + 도, gelen isme göre "hiçbir" anlamı katar. Yukarıdaki örnekte "것 = şey, nesne" araya girmiş ve "hiçbir şey" olarak çevrilmiştir. Olumsuz cümlelerde kullanılır. Cumle olumsuz biter

아무도 = hiç kimse, kimse (araya herhangi bir şey koymazsanız kişi için kullanılır.)
→ 아무도 없어 = kimse yok, hiç kimse yok

아무 + [일] + 도 = hiçbir iş
→아무일도 없었다 = hiçbir şey/iş yoktu

아무 생각도 안 해
→ Hiçbir düşünce düşünmüyorum→ hiçbir şey düşünmüyorum

22 Kasım 2014 Cumartesi

아/어 보이다 (gibi) görünüyor



행복해 보여요
Mutlu görünüyor (lar)

이 표현은 겉으로 볼 깨 어떤 사람의 감정이나 상태 혹은 물건이나 일의 상태에 대해 느껴지거나 추측되는 것을 표현할 때 사용합니다
This expression is used to indicate one's conjecture or feelings based on the outward appearance of a person, thing or event

Bu ifade birisinin bir kişi/şey/olayın görünümüne dayalı olarak bulunduğu tahminini ya da duygusunu belirtmek için kullanılır.


A : 할아버지, 청바지 입으셨네요
A : Dede, kot pantolon giymişsin

B : 청바지를 입으니까 더 젊어 보이지?
B : Kot pantolon giydiğimden daha genç görünüyorum di mi? (değil mi?)

1 Kasım 2014 Cumartesi

Sıfat/Fiil-곤 하다 Alışkanlık belirten ek



-고는 하다 formunun kısaltılmışı 곤 하다'dır. Bir alışkanlığı ya da sürekli yapılan eylemleri belirten ektir.
Geniş zamanda "zaman zaman", "şuan ve sonrasında"yı temsil ederken "-ar/-er"
Geçmiş zamanda "(eskiden) -erdi" ekine denk geliyor.

취미로 소설을 쓰곤 했다
= Hobi olarak roman yazardım.

날씨가 좋은 여름날 저녁이면 우리는 식사를 마치고 아래 정원으로 내려가곤 했다.
Havanın güzel olduğu bir yaz akşamıysa biz, yemeğimizi bitirip alt bahçeye inerdik. (giderdik)

밤이면 아기가 울곤 했다
Geceyse/ geceleri bebek ağlardı

텔레비전을 많이 보곤 해서 어머니한테 많이 혼나곤 했습니다.
Televizyonu çok izlediğim için (TV izleme alışkanlığı) Annemden azar yerdim.

한국어를 보통은 집이나 카페에서 공부를 하곤해요
= Koreceyi genellikle ev ya da kafe'de çalışırım. (bir alışkanlık oldu)

28 Ekim 2014 Salı

Kore Seyahatim 1.Gün (Seoul Hava-i fişek festivali)

Seyahatimin 1. gününde; Cumartesi günü gecikmeli olarak bindiğim uçaktan pazar sabahı saat 9:50 gibi indim.
Incheon Havaalanı'nda (인천국제공항) yol sizi gitmeniz gereken yere çıkarıyor, pasaport kontrol, bagaj kontrol vs. gibi. Arkadaşım, kardeşim gibi olan Miray beni hava alanında karşıladı :)

 Her ne kadar yorgun olsam da gülümseme eksik olmaz :)

Seoul Uluslararası Hava-i fişek Festivali (서울세계불꽃축제)

Fotoğraflar amatörce benim tarafımdan çekilmiştir :)


İlki 2000 yılında düzenlenen festival Hanwha firması sponsorluğunda gerçekleştirilmektedir.
Her yıl Ekim ayında düzenlenen etkinlik bu yıl 04.10.2014 tarihinde düzenlendi. Yurt içi ve yurt dışındaki  hava-i fişek uzmanları tarafından hazırlanıp sunulmaktadır.

Adres : 
50, 63-ro, Yeongdeungpo-gu, Seoul
서울특별시 영등포구 63로 50 (여의도동)

27 Ekim 2014 Pazartesi

Kore Seyahatim

Kore seyahatime 03.10.2014 Cuma günü Asiana Airlines ile başladım. Önceden planlanmış bir yolculuk olduğu için biletimi Mayıs ayında aldım ve daha uyguna geldi. Siz de uyguna bilet almak istiyorsanız mümkün olduğunca öncesinden bilet alın!..



Yurtdışına çıkışlarda "Yurtdışı çıkış harcı" adi altında 15,00 liralik bir vergi ödersiniz, ve bu pulu pasaport kontrol sırasında göstermelisiniz, yoksa geri dönüp almak zorunda kalırsınız 





Bagajınıza ait form; 

Asiana Airlines'ta (aynı şey THY'da da olabilir) giderken size bilgilerinizi doldurmak için iki adet form veriyorlar. Bu formaları pasaport bilgilerinize göre doldurun ve konaklayacağınız adres bilgisini not alarak yanınızda bulundurun. Daha sonra bu iki formdan birini pasaport kontrol sırasında polise veriyorsunuz. Parmak iziniz alınıyor ve anlık fotoğrafınız çekiliyor.

Diğerini ise çıkışta gümrüğe tabi ürününüz olup olmadığını belirtmek için gümrükten sorumlu (zaten orada bekliyorlar) kişiye veriyorsunuz.






22 Eylül 2014 Pazartesi

[isim]입니다 / [isim]입니까?



-이다 [i-da] olmak anlamındadır özel isim ya da zamirin arkasına gelir ve onu tanımlayan ektir.
-입니다 [ib-ni-da] ,tanımlayı saygılı şekilde ifade ederken kullanılır
-입니까? [ib-ni-kka] , saygılı soru şeklinde ifade ederken kullanılır

*ㅂ ile ㄴ peşpeşe geldiğinde "m" diye okunur.
*ㅅ ile 이 peşpeşe geldiğinde "si > şi" diye okunur

-입니다 [ib-ni-da]
Benim adım Halime(dir)
Bu öğrenci(dir)

ingilizcedeki "am/is/are" eklerine denk gelmektedir.

의자 + 입니다 → 의자입니다 = sandalye(dir)
[eui-ja] + [ib-ni-da]

책상 +  입니다 → 책상입니다 = masa(dır)
[chaek-sang] +  [ib-ni-da]

21 Eylül 2014 Pazar

-는/-은/-을 게 틀림없다 - ...şüphesiz ki öyle




-는 게 틀림없다 (şimdi zamanda)
-은 게 틀림없다 (geçmiş zamanda)
-을 게 틀림없다 (gelecek zamanda)

"-인 것이 분명하다",  "틀림없이 그렇다"의 의미로 쓰인다
"olan şey açık/belli", "şüphesiz ki öyle" anlamıyla yazılır.

kelime anlamı olarak ise;
틀림 = yanlış olma; hatalı olma (↔옳음) (being wrong; a mistake, an error, a fault)
틀림없다 = yanlış değil, doğru (correct, exact, right)
틀림없이 = mutlaka, kesinlikle, ne olursa olsun (surely, certainly, without doubt, without fail)

Örnek cümlelerle açıklarsak;

많이 놀면서도 공부를 잘 하는 걸 보면 똑똑한 아이인 게 틀림없어요
Çok oynasa da derslerinin iyi olduğuna bakılırsa zeki bir çocuk olduğuna şüphe yok / kesinlikle zeki bir çocuk

18 Eylül 2014 Perşembe

Korece Öğreniyorum!.. Benzer sesler


ㄷ+ㅏ+ㄹ = 달, türkçedeki söyleniş şekli d ve t arasında bir ses
D + A + L = Dal

ㅌ + ㅏ + ㄹ = 탈, bildiğimiz t harfi ile söyleniyor
T   +  A +  L = Tal

ㄸ + ㅏ + ㄹ = 딸, her şartta "D" harfi ile söyleniyor. başta ya da ortada olması fark etmiyor.
TT + A + L  = Ttal


ㅂ + ㅜ + ㄹ = 불, türkçedeki söyleniş şekli b ve p arası bir ses
B  +  U +  L

ㅍ +  ㅜ + ㄹ = 풀, bildiğimiz "p"
 P  +   U + L

ㅃ + ㅜ + ㄹ = 뿔, "B", başta da ortada da "b" sesi
PP + U  + L



ㅅ + ㅏ + ㄹ = 살, baskın olmayan bir s ile söyleniyor
S  +   A + L

ㅆ + ㅏ + ㄹ = 쌀, biraz daha baskın bir s ile
Ss +  A + L

ㅆ, ㄸ, ㅉ, ㄲ gibi harfleri klavyede yapabilmek için shift tuşu artı ㅅ / ㄷ / ㅈ/ ㄱ harflerine basmanız gerekmektedir.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Korece ㅡ으려다가 -yı düşünürken, planlarken eki




ㅡ으려다가 = 려고 하다가 -yı düşünürken, planlarken, niyetlerken

어떤 일을 하려고 계획했지만 못 하게 되었을 때 사용하는 표현이다
Biri işi yapmayı planlarken gerçekleştiremediğiniz de kullanılan ifadedir.

잠을 자려고 하다가 새벽까지 영화를 보기로 했어요.
Uyku uyumaya niyetliydim (ama) sabaha kadar (şafak) film izlemeye karar verdim.
I was intending to sleep, but I decided to watch movies until dawn.

잠 = uyku
을 / 를 = nesne eki
자다 = uyumak
잠을 자다 = uyku uyumak
새벽 = şafak, sabah vakti
-까지 = -e kadar
영화 = film
보다 = bakmak, görmek
-기로 하다 = (birşeye) karar vermek
았/었/였어요 = -dı, -di (geçmiş zaman eki)


다른 회사로 옮기려다가 생각이 바뀌어서 그냥 있기로 했어요
Başka bir firmaya geçecekken (geçmeyi planlarken) fikrimi değiştirip sadece burada devam etmeye (kalmaya) karar verdim.

다르다 = farklı olmak
다른 = farklı
화사 = şirket, firma
-로 = ile, seçim eki
옮기 = taşımak, yer değiştirmek (move, transfer)
생각 = düşünce, fikir, idea
-이 / 가 = özne eki
바뀌다 = değiştirilmek; değişmek; yenilenmek (be changed; change; be renewed)
아/어/여서 = 1- ... için, 2. -ıp, ip
그냥 = olduğu gibi; öyle\ sadece (as it is)

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Korece -든...-든 [deun-deun] eki



-든...-든 = karşı tarafa birden fazla seçenek sunarken kullanılır, iki ve daha fazla seçenekten birisinin seçilmesini istendiğinde kullanılan ek

먹든 말든 네 마음대로 해라
[meok-deun mal-deun ne ma-eum-dae-ro hae-ra]
= Ye (ya da) yeme, dilediğin gibi yap
= Ye ya da yeme, sen bilirsin
= İster ye ister yeme, istediğin gibi yap
= İster ye ister yeme, ne istersen onu yap

참석하든 안 하든 회비를 내야 돼요
= Katıl ya da katılma üyelik ücretini ödemelisin
= Katılsan da katılmasan da üyelik ücretini ödemelisin

16 Temmuz 2014 Çarşamba

I Need Romance3 - Çıkalım 우리 사귀자




지금부터 내가 중요한 얘기를 할거야.
Şuandan itibaren önemli şeyler söyleyeceğim

일 얘기 아니야. 오늘은 남자로서 너한테 할 얘기가 있어.
İşle ilgili değil. Bugün bir erkek olarak sana diyeceklerim var.

예전에 나도 이런 말 할 때는 꽃도 사보고, 반지도 사봤는데,
Önceden ben de böyle şeyler söyleyeceğim zaman çiçek de alırdı, yüzük de alırdım ama,

어쩔까 생각하다가 결국엔 빈손으로 왔어.
Nasıl yapsam diye düşünürken sonunda boş elle  geldim. (elim boş geldim.)

우리 사귀자, 주연아.
Çıkalım/Sevgili olalım, Joo Yeon

-드라마 '로맨스가필요해3' 中

17 Mayıs 2014 Cumartesi

SOMA 소마

Dikkatsizliğin, ucuza kaçmanın, insanın değerinin bilinmemesinin diğer adı SOMA...
Ölümden kıl payı kurtulmuşken hala sedyeyi kirletirim düşüncesini benimsettiğimiz insanlarımızın sözlerinin yüzümüze çarpılması SOMA...
Canların yandığı, ateşin düştüğü yerin daha çok kavrulup kül olduğu yer SOMA...
Artık bu son olsun diye naralar attıran, isyan ettiren olay SOMA...

Dahası da var da...

SOMA olayının unutturmamak, bir yerlerde izler bırakmak için...



301명의 죽음을 애도하고 있습니다
301 (ve belki daha fazla) kişinin ölümünün yasını tutuyoruz! 유유

13 Mayıs 2014 Salı

Korece 마치 -는/은/을 것처럼 / Sanki ...-yor/mış/cak gibi


* 마치 -는/은/을 것처럼
= Sanki ...-yor/mış/cak gibi

그 분은 처음 만났을 때도 "마치 오래 전부터 알고 지내온 것처럼" 편했습니다
Onunla ilk tanıştığım zaman bile "sanki uzun zamandır (yıllardır) tanıyormuşum gibi" rahattım.

****
Kalıplaşmış diğer ifadeler

*합격소식을 듣고 "마치 하늘을 나는 것처럼" 기뻤습니다
Sınavı kazandığımı duyunca "sanki havada uçuyormuş gibi" sevindim.

*그 발레리나는 그 장면에서 "마치 새가 날아오르는 것처럼" 가볍게 날아 올랐어요
Balerin sahnede "sanki kanatlanmış gibi" hafifçe süzüldü.

*남자친구가 생일에 장미꽃 100송이를 선물했을 때는 "마치 내가 영화 속의 주인공이 된 것처럼" 기뻤어요
Erkek arkadaşım doğum günümde 100 tane gül hediye ettiğinde "sanki filmde başrol oyuncusu olmuşum gibi" sevindim

****
Kelimeler
합격 = sınav kazanma, sınavda başarılı olma (passing an examination, success in an examination)
주인공 = başrol oyuncusu, kahraman ( main[leading] character, hero)

날아오르다 = yükseklerde uçmak, süzülmek (fly high[up], soar, take off)

9 Mayıs 2014 Cuma

Hallimece ile Kore"ce" Facebook'ta!..


Uzun zaman boyunca facebook üzerinde grup açmamak için direndim aslında!.. Bir arkadaşımın blog'u üzerinden paylaşımlarımı sürdürdüm. Ama her horoz kendi çöplüğünde daha rahat ötermiş düşüncesiyle  kendi blogumu açtım. Güzel ve eğlenceli paylaşımlarımı Facebook ortamında da devam ettireceğim ^^

Burada ayrıntılı içeriğe yer verirken grup'ta daha çok, eğlenceli imajlar, kısa ve öz paylaşımlar da bulunacağım.

Facebook : https://www.facebook.com/turkceKorece


3 Mayıs 2014 Cumartesi

아무리 바빠도.../ Ne kadar meşgul olsan da...

아무리 사랑해도 이건 못참아
= Ne kadar sevsem de buna dayanamam

Evet ben de ne kadar meşgul olursam olayım blog'a birşeyler girmeliydim, değil mi? :)

Bu konudaki cümle parçacığımız "아무리 + Fiil + -아/어/여도"

아무리 = ne kadar ··· olsa da (however; whatever; no matter what)
-아/어/여도  eki ise "bile, dahi, da" anlamlarına geliyor.

Kullanım şekli :
************************
아무리 + Fiil + -아/어/여도
아무리 + İsim + 이라도
************************

Gel gelelim örneklerimize;

아무리 바빠도 [a-mu-ri ba-ppa-do] = Ne kadar meşgul olsan da...
아무리 어려워도 [a-mu-ri eo-ryeo-wo-do] = Ne kadar zor olsa da...
아무리 심심해도 [a-mu-ri sim-sim-hae-do] = Ne kadar sıkılsan da...
아무리 부자라도  [a-mu-ri bu-ja-ra-do] = Ne kadar zengin olsan da...

아무리 내가 피곤해도 내일 약속(장소)에는 꼭 나갈 거야
= Ne kadar yorgun olsam da yarın buluşma (yeri)ya muhakkak gideceğim.

아무리 사는 게 힘들어도 희망을 잃지 않을 거예요
= Yaşamak ne kadar zor olsa da hayallerimi/umudumu kaybetmeyeceğim.

아무리 싫어도, 안 싫은 척 해 주세요.
= Sevmesen bile, seviyormuş gibi davran lütfen.

Kaynak : TTMIK



오랜만이에요 ^_^



여러분 안녕하세요
Herkese Merhabalar,

오랜만이에요 ^_^

Uzun süredir iş yoğunluğumdan ve yorgunluğumdan dolayı blog'uma ve dolayısıyla sizlere biraz uzak kaldım. Bir kaç planım var blog içeriklerine dair fakat zaman sorunum yüzünden maalesef gerçekleştirmek biraz zaman alacak gibi görünüyor.

Biraz bahsetmek ve tepkilere göre bu projemi en kısa sürede aktif etmek istiyorum.
Birincisi; korece cümleleri ve anlamlarını, hangi durumlarda kullanılacağını ses kaydı olarak paylaşmak, yani mp3 formatında.

İkincisi ise; Şuan misafirim olan Koreli arkadaşımla Kore kültürüne dair kısa süreli olacak videolar çekmek ve tarafınıza sunmak.

Bunlarla ilgili katmak önermek istediğiniz bir şeyler olursa yorum olarak iletebilirseniz sizin de katkılarınızla çok güzel bir iş çıkarabiliriz. Ve inşAllah herkes için eğitici öğretici bir şey olur.

Blog'umu takip ettiğiniz için teşekkür ederim ^^

10 Nisan 2014 Perşembe

Günün Cümlesi - Karışık


이 약에 부작용이 있나요?
= Bu ilacın yan etkisi var mı?
= Does this medicine have any side effects?

약 = ilaç
부작용 = yan etki



규칙을 지켜야 합니다!
= Kurallara uymalısın (uymak zorundasın)
= You should obey the rules!

규칙 = kural
지키다 = uymak, savunmak
fiil + 아/어/여야 하다 = -malı, meli (zorunluluk eki)



좋은 생각인 것 같아요.
= İyi fikir gibi (görünüyor)
= That sounds like a good idea.

좋다 = iyi olmak, hoş olmak
-은 = fiili sıfatlaştıma eki
생각  = düşünce, fikir
fiil + 은/는 것 같아요  = gibi görünmek (düşünceyi belirtme eki)
isim + 인 것 같아요 = gibi görünmek (düşünceyi belirtme eki)



열쇠를 분실하지 마세요
=Anahtarı kaybetmeyiniz.
= (Don't lose the keys!)

열쇠 = anahtar
-을/ 를 = nesne eki
분실하다 = kaybetmek
-지 말다 = -mamak (fiili olumsuz yapar)
-으세요 /-세요 = fiili kibar emir kipinde bitirir.




2 Nisan 2014 Çarşamba

Cultural Sessions_문화 세션


Arkadaşların yeni başlattığı ve devamının geleceği yeni bir seri... Kore ve Türk kültürüne ait bilgilerin yer aldığı bazen karşılaştırılmaların yapıldığı bir içerik... Benim de çorbada tuzum bulunsun diyerek korece alt yazısını çevirdiğim video :) Arkadaşların da başarılarının devamını diliyorum. Fighting
^__^
 

Cultural Sessions - Episode 1 paylaşan: culturalsessions

21 Mart 2014 Cuma

I Need Romance3 - Üzülecek, acı çekecek bir neden yok! 슬퍼할 이유도 아파할 이유도 없다!





슬퍼할 이유도 아파할 이유도 없다.
Üzülücek acı çekecek bir neden yok

연애가 끝나는 건 자연스러운 일이다.
İlişkinin bitmesi gayet doğal bir şey.

물론 처음부터 이랬던 건 아니었다.
Elbetteki başından beri böyle değildim.

처음 연애가 끝났을 때는 하늘이 무너지는 줄 알았다.
İlk ilişkim bittiğinde gökyüzü başıma yıkılacak sandım.

두번째도 마찬가지였다.
İkincisinde de öyleydi.

그가 그렇게 보이기 싫다는 을 보였다.
Onun öyle göstermek istemediği sırtını gördüm
(gidişini gördüm.)

내가 슬픔에 빠져 허우적대는 동안
Ben acılar içinde kıvranırken

그는 오뎅으로 배를 채우고 있었던 것이다.
O balık kekiyle karnını doyuruyordu.
한 달 후에 알았다. 유학은 말짱 거짓말이라는 것을.
Bir ay sonra anladım. Yurtdışı eğitiminin baştan başa yalan olduğunu.

그리고 그 이별로 나는 연애의 본질을 깨달았다.
Ayrıca, bu ayrılıkla ilişkinin özünü anladım/farkettim.

사랑도 이별도 감정노름일 뿐이라는 것을.
Aşk da, ayrılık da yalnızca bir duygu oyunu/duygusal kumar

오세령.
Oh Se Ryeong. (Arkadaşının ismi)

한 때 친구로 생각했던 애였다.
Bir zamanlar arkadaşım olarak düşündüğüm biriydi.

이대로 사랑을 포기하면 나도 저런 여자가 될까봐 두려웠다.
Bu şekilde aşktan vazgeçersem, ben de onun gibi olurum diye korkuyordum.

오세령을 닮기는 싫었다.
Oh Se Ryeong'a benzemeyi istemiyordum.

다섯번째 연애가 끝난 후로 나는
beşinci ilişkim bittikten sonra ben

어떤 연애에도 뜨겁게 달아오르지 않았고,
Hangi ilişki olursa olsun romantik bir şekilde takip etmedim

어떤 이별에도 울지 않게 되었다.
ayrılıklarda da ağlamadım.


-드라마 '로맨스가 필요해 시즌3' 

Kaynak : FB그들이사는세상

1 Mart 2014 Cumartesi

I Need Romance3, Bölümlerden Karma Replikler




생선이 싱싱해! 당근이 싱싱해!
Balıklar çıtır (taze, canlı)! Havuç çıtır!

싱싱이라는 말은 기분이 좋아진다
ŞingŞing kelimesi beni mutlu ediyor

그래서 신주연은 싱싱이다
O yüzden Shin Joo Yeon (benim için) ŞingŞing (Çıtır)




~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

못 찾았어. 왜 당신이 좋은지.
Bulamadım. Neden senden hoşlandığımı.

이유가 없어.
Nedeni yok.

근데 이유가 없어서... 사랑인 것 같아
Ama nedeni olmadığı için... aşk olmalı (zaten)

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

20 Şubat 2014 Perşembe

Jo Jung Hee (조정희) - Now And Forever [I Need Romance 3 OST]


I need romance 3'ün sevdiğim ost'larından bir tanesi, Dizi'de ise Allen Joo'nun bestelediği ve listelerde üst sıralarda yer alan şarkı "Now And Forever"



I’ll be all around till you will find my love
I will turn around till you will see the truth
I believe in you, whatever happens
Let’s fall in love
Why shouldn’t we fall in love?

If you’re feeling down If you’re all alone
If you let me know If you’ve got no place to go

Oh, take a chance on me That’s all I ask of you
I’ve never been in love before I met you

From now on and Now and forever our love will
be filled with dreams that dreams will give us love, forever

If you can find my love then you will see the truth
I’ll be around Now and forever I’ll be there

Today I’m part of you so baby treat me through my lonely night.
I’ll never turn around till you will find your true love like mine. You are mine.

From now on and Now and forever our love will
be filled with dreams that dreams will give us love, forever

If you can find my love then you will see the truth
I’ll be around Now and forever I’ll be there

Close your eyes, Take your time
Make it slow then Touch me gently
like a breeze babe

If you can find my love then you will see the truth
I’ll be around Now and forever I’ll be there

If you’ve got no place to go If you’re feeling down again
Just call me just come close to me

Today If you’re all alone If you let me know tonight
Just call me just come close to me
From now on and Now and forever our love will
be filled with dreams that dreams will give us love, forever

If you can find my love then you will see the truth
I’ll be around Now and forever I’ll be there

From now on and Now and forever our love will
be filled with dreams that dreams will give us love, forever !!!

If you can find my love then you will see the truth
I’ll be around now and forever I’ll be there
I’ll be there

Kaynak : http://popgasa.com

17 Şubat 2014 Pazartesi

Korece Sebzeler ve Meyveler

야채 [ya-chae]= Sebze


  1. 브로콜리 [bro-kol-li] = Brokoli
  2. 상추 [sang-chu] = Marul
  3. 오이 [o-i] = salatalık
  4. 토마토 [to-ma-to]  = Domates
  5. 감자 [kam-ja] = Patates
  6. 당근 [dang-eun] = Havuç
  7. 양파 [yang-pa] = Soğan
  8. [kong] = Fasulye
  9. 시금치 [shi-keum-chi] = Ispanak

16 Şubat 2014 Pazar

Korece öğrenmek için Türkçe TTMIK Kaynakları

Merhaba "Korece" öğrenmek isteyen arkadaşlarım!
Az önceki yaptığım bir konuşma üzerine bu bilgiyi sizinle de paylaşmak istedim. İnternet öyle bir şey ki ne ararsanız var ama önemli olan nasıl arayacağınızı bilmek. Doğru cevabı almak için doğru soruyu sormanı gerek, yoksa gereksiz boş bilgi dolu sitelerde gezinip durursunuz.
Neyse... :) gel gelelim asıl konumuza...

Talktomeinkorean isimli siteyi herhalde herkes biliyordur, bilmiyorsa da artık öğrendi. Korece öğretmek için o kadar güzel kaynakları var ki internette, gerek pdf olarak gerekse mp3 olarak. Bu sitenin wiki ortamında Türkçe'ye çevrilmiş halleri de mevcut.

Link : http://www.koreanwikiproject.com/wiki/index.php?title=TTMIK_Lessons ' adresine tıklayınız.


29 Ocak 2014 Çarşamba

I Need Romance3 OST - 이효리 (Lee Hyori) - Don't Cry


제목 (Şarkının Adı) = Don`t Cry
아티스트 (Artist / Şarkıcı) = 이효리

아직도 기억할게 많아서
Hala hatırlanacak çok fazla şey olduğu için

지금도 벗어날 수 없어서
Şuan bile kaçamadığım için

자꾸만 더 파고드는 너
Sürekli daha da derinime işleyen sen

오늘도 어제와 같은 날들
Bugün de dünle aynı

내일도 달라질건 없다고
Yarın da değişen bir şey olmayacak diye

비겁한 맘의 문을 닫네
Korkak kalbimin kapısını kapadım

오오
Oh oh

Don’t Cry 이 어둠속
Ağlama  bu karanlıklar içinde

Don’t Cry 너를 지켜 
Ağlama, kendini koru

Don’t Cry 울지는 마
Ağlama Ağlama

오오 Oh Oh

Don’t Cry 언제라도  / Ağlama ne zaman olursa olsun (hiçbir zaman)
Don’t Cry 나를 느껴 / Ağlama, beni hisset
Don’t Cry 놓지 않아 / Ağlama (seni) bırakmayacağım

오오오  Oh Oh Oh

사랑은 기억속에
Aşk, hatıraların içinde

날리는 연기속에
Süzülen havanın içinde

퍼붓는고단함속에 
Dökülen yorgunluğun içinde

슬픔은 내 맘속에
Keder benim kalbimde

떨어진 꽃잎속에
Kopup giden taç yapraklarının içinde

시간의 쳇바퀴속에
Zamanın çarkında

Nakarat (x2)

살아간다
Yaşayıp gidiyorum 
사라져버린다 
(git gide) yok oluyorum



Nakarat (x2)

꽃잎은 소리없이 날리고
Taç yaprakları sessizce uçup gider

시간은 말이 없이 흘러가 
Zaman söylemeden akıp gider

언젠가 다 되돌아가네
Bir gün hepsi geri gider

28 Ocak 2014 Salı

I Need Romance3 - 6. Bölümden Replikler - 당신이 당신의 마음을 영원히 몰랐으면 좋겠다





인사해 이쪽은 나랑 같이 사는 동생
Tanıştırayım, Bu (taraf) benimle birlikte yaşayan kardeşim

그렇게 간단한 건 아니지 우리가
O kadar basit değil

니가 동생이 어디 있어
Senin kardeşin var var mıydı / nerdeydi?

아는 동생
Tanıdığım bir kardeş

우와 우리가 알기만 아는구나
Waoww, Biz sadece tanışıyoruz öyle mi

그래 이쪽은 우리 회사에 선배 강태우 씨
Tamam, bu da bizim şirkette Seonbe Kang Tae Wu Ssi

Seollal (설날) Kore'nin Yeni Yılı


Yeni yılınız kutlu olsun :) 
새해 복 많이 받으세요 한국인 친구들 ^.^

Bizim yıl başımız nasıl 1 Ocak ise Korenin yeni yıl başı işe Kameri takvimine göre değişiklik gösterdiği için farklı zamanlarda oluyor, 11 ya da 12 gün geriye &ileri gelip gitmektedir ama o sadece ocak ve şubat şubar arasında o şekilde.. Mesala
2013 > 10 Şubat
2014 > 31 Ocak
2015 > 19 Şubat
2016 > 8 Şubat

şekilde devam etmektedir.
Seollal ayrıca: Sesu(세수; 歲首), Wondan (원단; 元旦), Wonil (원일; 元日), Sinwon (신원;新元)) olarak da bilinir.

설날, tipik bir aile bayramı gibi düşünülebilinir, 3 günlük tatilde, insanlar ailelerini, akrabalarını ziyaret için memleketlerine gider, kabir ziyaretlerinde bulunup Charye (차례, 茶禮)  diye adlandırılan ritüellerini gerçekleştirirler.


Koreliler bu özel bayramlarında geleneksel kıyafetleri olan "Hanbok (한복)"u giyerler. 

Sebae (세배) olarak adlandırılan büyüklere saygı rituelini yerine getirirler.

Biz de nasıl küçükler büyüklerin elini öpünce para alıyorlarsa Kore'de de 세배 sonrası büyükler küçüklere 세뱃돈 diye adlandırılan parayı kese ile birlikte verirler.



Ve eğlenceli kısmı ise lezzetli yemekler ve gelenekler oyunlar;

윷놀이 (Yut Nori (Yunnori))







27 Ocak 2014 Pazartesi

I Need Romance3 - 3. Bölümden Replikler - "불편한 게 아니라 설레는 거!"

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~




















너, 갔냐? 놀이터에 없는데.
Sen, gittin mi? Oyun parkında yoksun.

거긴 왜 갔어? 만나고 싶지 않았다면서요
Oraya neden gittin? Buluşmak istemediğini söylemiştin.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~


많이 추워요
Çok mu soğuk / çok mu üşüdün?

견딜만 해요
Dayanacak kadar / Dayanabilirim.

견딜만하단 소리 좀 안하면 안돼요.
Dayandığını söylemesen olmaz mı?

 뭘 그렇게 견뎌요.
Niye dayanıyorsun.

추우면 춥다고 하면 될걸
Soğuksa soğuk demelisin / üşüdüysen üşüdüğünü söyleyeceksin.

그렇게 하고 있어요
Böyle yapalım

예전에 어떤 사람이 나 맨날 그렇게 해놨었다

Önceden birisi de bana sürekli böyle yapıyordu.


25 Ocak 2014 Cumartesi

Kore Hünnap Çayı / 대추차

Bir Kore çayı ile yine karşınızdayım :)
Kore'den gelen arkadaşım hediye olarak iki paket Hünnap Çayı (대추차) getirmiş. Bir paketini şirkette arkadaşlara dağıttım, kimisi çok beğenirken kimisine çok şekerli geldi. Ben ise severek içtim.

Hünnap meyvesi ülkemizde de yetişen fakat çok fazla bilinmeyen, şeker hastalığının düşmanı olarak adlandırılan bir meyvedir.


풍부한 맛과 향
Zengin bir lezzet ve aroma

대추
Hünnap

Çay

대추의 풍부한 향과 맛을 그대로 담아 
Hünnap'ın zengin aroması ve lezzetini olduğu gibi (bardağa) koyup

더욱 진한 맛의 대추차를 즐기실 수 있습니다
Daha koyu bir hünnap çayının tadını çıkarabilirsiniz.


İşin asıl eğlenceli tarafı ise; bu hediye ile ilgili diğer Koreli misafirlerime bahsederken, hünnap çayını 할머니 ve  할아버지'lerin içtiğini söylediler. Derken "인삼 Ginseng" çayından da bahsettim. Onu da Nineler dedeler tüketiyormuş. Dedim ben tamamen nine oldum o vakit. ^.^ Gençler daha çok yeşil çay ve kahve tüketiyorlarmış.








24 Ocak 2014 Cuma

I Need Romance3 - 2. Bölümden Replikler - "아무도 나를 사랑하지 않아요"


~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

"볼 때마다 생각해.
Her gördüğümde düşünürüm

내가 몇번의 연애를 실패했나,
ben kaç kez aşkta yanıldım,

 그리고 언제쯤 진짜 사랑을 만날 수 있을까?
Ayrıca, ne zaman gerçek aşkı bulacağım diye.

이 잔에 반지가 가득 쌓이고 쌓이더라도 사랑을 포기하지는 말자..."
Bu bardakta yüzükler birikse de, üst üste yığılmış olsa da aştan vazgeçme " diye

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~