Çirkin ördek yavrusu hikayesini parça parça çevireceğiz...
어느 연못가 풀숲에서 어미오리가 알을 품고 있었습니다.
Bir göl kenarındaki çimenliklerde anne ördek kuluçkaya yatmış.
어미오리는 귀여운 아기오리가 빨리 태어나기를 기다렸습니다.
anne ördek sevimli yavru ördeklerinin çabucak (doğmalarını) yumurtadan çıkmalarını bekliyormuş.
“꽥꽥 꽥꽥!”
"vak vak vak"
마침내 어미오리의 배 밑에서 귀여운 아기오리들이 알을 깨고 머리를 내밀었
습니다.
Sonunda anne örneğin karnı altındaki sevimli yavru ördekler yumurtaları çatlatıp başlarını iterek dışarı çıkarmışar
“어머나, 어쩜 이렇게 귀여울까?”
"Aman Allahım nasıl da böyle sevimli olabilirler?"
어미오리는 싱글벙글 웃으면서 몇 마리인지 세어 보았습니다.
Anne ördek neşeli gülümserken kaç tane olduğunu saymaya başlamış.
“한 마리, 두 마리, 세 마리... ... .”
"bir, iki, üç ... ..."
그런데 아직도 깨지지 않은 큰 알이 하나 있었습니다.
Ama hala daha çatlamayan büyük bir yumurta varmış.
“웬일일까? 참 이상하네.”
"N'oldu ki acaba? çok tuhaf."
어미오리는 걱정이 되었습니다. 그러자 옆에 있던 어미 오리들이 수군거리며
모여들었습니다.
Anne ördek endişelenmiş. Öyle ki sonrasında yan tarafta bulunan anne ördekler fısıldaşarak toplanmışlar
“그 큰 알은 칠면조알일 거야. 갖다 버려.”
"O büyük yumurta hindi yumurtası, at gitsin."
“그게 좋겠다. 무슨 일이 생기면 어떡해.”
"Bu hoş olurdu, ya bir şey olursa zaman ne yaparım"
1 yorum:
Zorlandım ama verimli idi
Yorum Gönder