Türkçedeki "yetenek, beceri" eki olan, fiil + abilirim / abiliyorum ekine karşılık geliyor (으)ㄹ 수 있다 [-(eu)l su it-da]
"eu" türkçedeki "ı" harfine denk geliyor. yani tükçe teleffuz şekli "ılsu itda"
Kurallar :
1) Fiil sesli har ile bitiyorsa ㄹ 수 있다
2) sessiz harf ile bitiyorsa -을 수 있다 eki geliyor.
Birinci kurala örnek :
**보다 [bo-da]
= görmek, bakmak, izlemek
= to see
--> 보 + -ㄹ 수 있다 = 볼 수 있다 [bol su it-da] = gör + ebiliyorum
Örnekte de görüldüğü gibi 오 ile bittiği için ㄹ 수 있다 eki geldi.
İkinci kurala örnek :
**먹다 [meok-da]
= yemek, içmek (bazen içmek fiili yerine de kullanılıyor.)
= to eat
--> 먹 + -을 수 있다 = 먹을 수 있다 [meo-geul su it-da] = yiyebiliyorum.
ㄱ ile bittiği için -을 수 있다 eki geldi. Türkçedeki gibi sesli sessiz uyumu var.
Aslında tüm grameri kapsayan bir uygulama bu kural.
Yapabilirim'in zıttı "yapamam, yapamıyorum"dur, değil mi? Korecede de sadece 있다 yerine 없다 eki geliyor ve cümleye olumsuzluk anlamı katıyor.
자 + -ㄹ 수 없다 = 잘 수 없다 [jal su eop-da] = uyuyamamak / can not sleep /
잘 수 있다 [jal su it-da] = uyuyabilmek / can sleep /
**잡다 [jab-da] = yakalamak / to catch /
잡 + -을 수 없다 = 잡을 수 없다 [ja-beul su eop-da]
= yakalayamamak / can not cath /
잡을 수 있다 [ja-beul su it-da] = yakalayabilmek / can catch /
Farklı şekilde söylemek isterseniz -(으)ㄹ 수 없다 yerine, fiilden önce 못 ekini kullanabilirsiniz.
갈 수 없다 = 못 가다 [fiil: 가다] = gidememek /can not go /
볼 수 없다 = 못 보다 [보다] = görememek /can not see /
먹을 수 없다 = 못 먹다 [먹다] = yiyememek / can not eat /
할 수 없다 = 못 하다 [하다] = yapamamak / can not do /
Basit birkaç örnek :
1)운전 할 수 있어요? [un-jeon hal su i-sseo-yo?]
=Araba kullanabiliyor musun?
= Can you drive? (lit. “Can you do driving?”)
2)일본어 할 수 있어요? [il-bo-neo hal su i-sseo-yo?]
= Japonca biliyor musun? (Doğrudan çevirdiğinizde : Japonca yapabiliyor musun?)
= Can you speak Japanese? (lit. “Can you do Japanese?”)
3)이거 읽을 수 있어요? [i-geo il-geul su i-sseo-yo?]
= Bunu okuyabiliyor musun?
= Can you read this?
4)못 읽어요. [mot il-geo-yo.]
= Okuyamam / Okuyamıyorum.
= I can’t read it.
5)지 금 못 만나요. [ji-geum mot man-na-yo.]
= Seninle şimdi bulaşamam.
= I can’t meet you now.
6)피아노 칠 수 있어요.
= Piano çalabiliyorum.
= I can play the piano.
= Arayabilir misiniz?
= Can you call?
Kaynak : talktomeinkorean.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder