31 Aralık 2013 Salı

Korece yeni yıl tebrikleri



Eveettt... Koskoca bir yılı daha devirdik ve yeni yeni umutlarla yeni yıla hazırlanıyor, yeni yılı bekliyoruz.

Koreli arkadaşlarınızın yeni yılını kutlamak kutlamak için kullanabileceğiniz cümleler;

새해 복 많이 받으세요
Mutlu Yıllar / Yeni yılınız kutlu olsun 
(lit. Yeni yılda huzur mutluluk çok alın)

biraz daha resmi ifadesi;

새해 복 많이 받으십시오
Mutlu Yıllar

메리 크리스마스
Mutlu Noeller

 새해 복 많이 받고, 건강하고, 행복하세요
Yeni yılınız kutlu, sağlıklı ve mutlu geçsin

새해 복 많이 받으시고 항상 행복하세요
Yeni yılınız kutlu olsun ve her zaman mutlu olunuz.


Kelimeler
**새해 = yeni yıl
**복 = kutlu, mutluluk, huzur
**많이 = çok
**받다 = almak
**-으세요 / 으십시오 = emir cümlesini resmi bir şekilde bitirmek için kullanılır
**항상 = her zaman

29 Aralık 2013 Pazar

았/었/였더라면 Korece "-miş olsaydı" eki

죽을 만큼 사랑했더라면 좋았을 텐데
Ölecek kadar sevmiş olsaydı iyi olurdu

과가의 일에 대해 사실과 반대로 가정해서 뒤에 어떠한 결과 나타날 것을 예상할 때 쓴다. 주로 과가의 일에 대한 후회나 안타까움을 나타낸다.

Geçmişte olan ya da olmayan olaylara ilişkin bir gerçek ya da sadece tahminle ilgili bir varsayımda bulunurken geçmişe dönüp bir tahmin yürütürken kullanılır. Genellikle geçmişteki olaylara ilişkin bir pişmanlık ya da üzüntü ortaya çıkar.

Kullanım:
*******************
Fiil +  았/었/였더라면
Isim + 였더라면
*******************
  • 가다 -> 았더라면 = 갔더라면 ...= gitmiş olsaydı
  • 먹다  -> 었더라면 = 먹었더라면  ...= yemiş olsaydı
  • 마시다  ->  였더라면 = 마셨더라면 ...= içmiş olsaydın
  • 읽다  ->  었더라면 = 읽었더라면 ...= okumuş olsaydı
  • 하다  -> 했더라면 = yapmış olsaydı
  • 있다 -> 있었더라면 = olmuş olsaydı
  • 없다 ->  없었더라면  = olmamış olsaydı

28 Aralık 2013 Cumartesi

Zion.T(자이언티) _ Miss Kim(미스 김) Türkçe çevirisi (Han/Tr)


Bu şarkıyı youtube'de öyle neler var neler yokmuş diye bakınırken buldum,
Dinler dinlemez de Koreli arkadaşım [ki soyadı Kim'dir] aklıma geldi ve bana ayrı bir sevimli geldi. Müzik de ayrıca çok sevimli :)  eğlenceli ^^

 Herkesin bildiği şarkıların çevirisini yapmaktansa, dinlemektense, pek az kişinin bildiği henüz gün yüzüne çıkmamış parçaları bulup çevirmek beni daha çok cezbediyor açıkcası :)

 잘 들으세요 İyi dinlemeler ^^

 

미스 김, 오늘 하루도
Miss Kim (Bayan Kim), bugün yine tüm gün

그대 생각이 나오
Seni düşünüyorum

미스 김, 아
Miss Kim, ah
미스 김, 아아
Miss Kim, ah ah

오 이것이 정녕 사랑이던가
Oh, bu gerçek aşk mı?

그대 생각에 나는 잠 못 드오
Seni düşününce ben uyuyamıyorum

비가 내리오 이 거리 위에
Yağmur yağıyor bu yol üzerine

나 오늘 나 오늘도
Ben bugün de, ben bugün de
(서성거려)
(Bir ileri bir geri adımlıyorum)

미스 김, 오늘 하루
Miss Kim, Bugün tüm gün yine

그대 생각이 나오
Seni düşünüyorum

미스 김, 은 오지를 않소
Miss Kim, Uykum gelmediği için

편지를 써야겠어 아아
(sana) Mektup yazacacağım ahh ahh

쯔즈즌쯘쯘 쯔즈즌쯘쯘 쯔
쯔즈즌쯘쯘 쯔즈즌쯘쯘 쯔, 아
쯔즈즌쯘쯘 쯔즈즌쯘쯘 쯔
jjeu jeujeun jjeunjjeun jjeu

27 Aralık 2013 Cuma

K.Will(케이윌) & Noel(노을) (Jeon Woo Sung)(전우성) _ Perfume(향수) Türkçe Çevirisi (Han/Tr)



Sevdiğim sanatçılardan bir tanesi de K.Will (케이윌), Klip de oldukça güzel olmuş hani :) Beğendim...

향수 = Parfüm
향기 = koku



길을 걷고 있어 사람들 속에서
Caddeyi yürüyorum insanların arasında (içinde)

익숙한 향기에 혹시 네가 있을까
Tanıdık bir koku acaba sen olabilir misin?

잠시 시간이 멈춘 듯 아련한 기억에
Zaman bir süreliğine durmuş gibi, bulanık hatıralara

가만히 서서 주위를 둘러 본다
Öylece durup etrafa baktım

나도 모르게 내 심장이 뛰어
Yine ben de bilmeden (istem dışı) kalbim çarpıyor

향수 냄새를
Bu parfüm kokusunu

내 맘이 기억하나봐
Kalbim hatırlıyor olmalı

다른 사람들은 모를 텐데
Diğer insanlar fark etmiyor olabilir

쓰는 것도 아닐 텐데
Sadece sen kullanmıyor da olabilirsin

흔한 향기에 혼자 멈춰서
Bu ortak kokuya tek başıma durdum

슬프게 한 너의 향기가
Beni üzen senin bu kokun

멈추게 한 너의 향기가
Beni durduran senin bu kokun

부탁할 때 Korece "Rica ederken..." kullanılabilecek kalıplar

Karşımızdaki kişiden bir şey yapmasını isterken, ricada bulunurken kullanılan cümlelerdir. Günlük hayatta da çok sık kullanılıyor.



**부탁 [ bu-tak]= istek, rica
**부탁하다 [bu-tak-ha-da] = ricada bulunmak, istemek, (bir diğer anlamı da yalvarmak)

1. 부탁이 하나 있어요.
= Bir ricam olacak / Bir şey isteyeceğim. (lit: ricam bir tane var)
= I have a favor to ask.

2. 부탁할 게 있는데요.
= Senden bir ricam olacak(tı).
= I have a favor to ask.

3. 부탁 하나만 할게요.
= (İzin verirsen) Sadece bir ricam olacak.
= Let me ask you a favor.

4. 제 부탁 하나만 들어 줄 수 있어요?
= Benim için bir iyilik yapabilir misin? (lit. Benim sadece bir ricamı yerine getirebilir misin?)
= Can you do me a favor?

23 Aralık 2013 Pazartesi

Ali(알리) & Lim Jae Beum(임재범)-I love you(아이러브유) Türkçe Çevirisi (Han/Tr)


Ali (알리) gerçekten severek dinlediğim şarkıcılardan bir tanesi, gerek sesi, gerek yorumuyla harika ^^
Bu şarkısını da yeni fark ettim, gerçi yeni çıkmış o da ayrı :)
İyi dinlemeler, umarım siz de seversiniz




난 이제 모든걸 다 버렸어
Ben artık her şeyi hepsini attım

사랑도 너에대한 어떤 기대
Aşkı da Sana dair beklentilerimi de

처음부터 내 욕심이 컸나봐
Galiba başından beri aç gözlülüğüm büyüktü (çok aç gözlüydüm galiba)

내가 갖지못할 사랑이었어
Benim sahip olamayacağım bir aşktı

변명조차 할수가 없어
Ben, bahane bile sunamıyorum

가슴에 그냥 묻어두고 있을뿐
Sadece kalbime gömüyorum

남자로서 차마 하지 못할 말들이
Erkek olarak kesinlikle söyleyemeyeceğim sözler

작은 내 가슴속에 맴돌고 있어
Küçük kalbimde oyalanıyor

19 Aralık 2013 Perşembe

Korece -(으)ㄹ 테니(까) Eki



Karşınızdaki kişiden birşey yapmasını isterken, sorarken, varsayımda bulunurken kullanırız. "Ben bunu yapacağım o yüzden sen de şunu yap" derken kullandığımız "-cağım o yüzden" ifadesine denk gelmektedir.

Ya da karşı tarafa yaptığı şeyle ilgili öneride bulurken de kullanılır.

-테니(까)  kombinasyonu 터  ve -이니(까)'nın birleşiminden meydana gelir. 터 =  "yer, zemin, kuruluş" gibi anlamlara gelmektedir.

Kullanımı;
*********************************
(sesli harfle bitiyorsa) Fiil +  ㄹ 테니(까)
(sessiz harfle bitiyorsa) Fiil + -을 테니까

*까 ifadesini kaldırabilirsiniz.
*********************************


이건 제가 할 테니까,  그건 네가 하세요
Bunu ben yapacağım, o yüzden şunu sen yap (siz yapın) gibi.
Bunu ben yapacağım, o yüzden senden şunu sen yapmanı istiyorum 

gibi anlamlara gelmektedir.

İki farklı cümlede de söyleyebiliriz, şu şekilde: 

이건 제가 할 거예요. 그건 네가 하세요
Bunu ben yapacağım. Şunu siz yapınız gibi.


Örneklerle devam edelim : 

1.
이건 제가 할 테니까, 걱정하지 말고 쉬세요.
= Bunu ben yapacağım (için/o yüzden) merak etme dinlen.
= I will do this, so don’t worry and get some rest.

18 Aralık 2013 Çarşamba

성시경 (SUNG SI KYUNG) - 너에게 (To you) Turkçe Çeviri (Han/Tr)

Henüz diziyi izleme fırsatım olmadı... Arkadaşımın isteği üzerine bu şarkıyı çevirdim ; "Ece Yıldırım"
İyi seyirler ve dinlemeler

응답하다 = cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek
응답하라 = Cevap ver



..

너의 말들을 웃어 넘기는 나의 마음을 너는 모르겠지
Sözlerine gülüp geçen benim kalbimi bilmiyorsun

너의 모든 걸 좋아하지만 지금 나에겐 두려움이 앞 서
Senin her şeyini seviyorum ama şuan "korku" önümde duruyor

너무 많은 생각들이 너를 가로막고는 있지만
Bir çok düşünce seni engelliyor ama

보고 웃어주는 네가 (그냥 고마울 뿐이야)
Bana bakıp gülümseyen sana (minnettarım -tek diyebildiğim bu- )

너는 아직 순수한 마음이 너무 예쁘게 남았어
Senin, o temiz kalbin hala çok güzel (kaldı)

하지만 나는 왜 그런지 모두가 어려운걸
Ama, bilmiyorum neden her şeyin bu kadar zor olduğunu

세상은 분명히 변하겠지
Dünya kesinlikle değişecek

17 Aralık 2013 Salı

Resimlerle Korece- 삶이란....Hayat (denilen şey)




"삶이란,
폭풍이 지나가는 것을 기다리는 것이 아니라
비와 함께 춤을 추는 걸 배우는거야!"

Hayat (denilen şey),
Fırtınanın geçmesini beklemekle değil,
Yağmurla birlikte dans etmeyi öğrenmekle alakalıdır.

Kelimeler : 
**삶 = hayat
**-이란 = -이라는 것은 = -denilen şey
**폭풍 = fırtına
**지나가다 = geçip gitmek
**지나가는 것 = geçip gitme (isim yapılıyor)
**기다리다 = beklemek
**아니 = hayır,
**비 = yağmur
**-와 = ile, birlikte
**함께 = birlikte
**춤을 추다 = dans etmek
**춤을 추는 것 = dans etme
**배우다 = öğrenmek
**-는거야 = dır, -dir

Kaynak : https://www.facebook.com/planetdream


8 Aralık 2013 Pazar

Dong-da Sallim (동다 살림) Kore Çay Kültürü


동다 살림 Dongd-da Sallim çay içme görgü kurallarının bir çeşididir.

동다 [Dong-da] Kore kültür ve tarihinin temelindeki Kore'nin güzelliğini yeniden keşfetmek için yaratılmış Kore çay kültürü anlamına gelir. Buradaki Dong [東-Çince Doğu demek] kelimesi güneş, doğum ve eskiyi yeniden algılamanın memnuniyetini ifade eder.

Çay Seremonisi Prosedürü

1. Çay Seremonisi Çanı [다고 타종] : Kore, gökyüzünü beş ana renk ile ifade edip, seremoni kurarken gökyüzünü açma anlamında 5 kez çanı çalar. Çayın kokusunun çan sesiyle birlikte boşluğa yayılması bütün varlıklara mutluluklar dilemesi anlamına gelir.

2. Jopae (isim levhası) [조패] : Davet edilen misafirlerin adı, takma adı, önemli tecrübelerinin yazıldığı isim levhasıdır ve çay içilen yerin nezaket kuralları ve yüceliğini ifade eder. Budist tapınaklarındaki saygı kurallarında yer almıştır.

3. Oturacak Yeri Seçme [앉을 자리 정하는 법] : Davetli kişinin toplumdaki güç, onur ve tanırlılığından ziyade çay kültürü konusunda en tecrübeli kişiye saygı gösterilir. Çay içilen yerin saygınlık ve görgü kuralları içindir.

4. Kokuyu yaymak [형 피우기] : Çay içilen yerin güzel kokmasını sağlamak içindir. Ayrıca Budizm'deki çayın kokusunun vücuda sinerek bu dünyanın pisliklerinden arınması düşüncesi sebebiyledir. Çayı içen kişi bu sayede ruhsal bir arınma yaşayarak, saygı ve özveriyi ön planda tutar.

5. Çiçek [꽃 한송이] : Çay içilen odanın içindeki çiçekle, Şaman devrinde yapılan ayinlerden biri sembolize edilmesi amaçlanır. Şaman, Tanrıyla konuşması sırasında büyük bir ağacın altında ayin yapmıştır. Bu ağaca ebediyen göğün kutsallığını sindiği için, günahkar kişi bu ağacın altında günahlarından arınır. Bu efsaneyi bir adet çiçek şeklinde uygulamışlardır.
Bunun anlamı ise şöyledir; çiçeğin üzerindeki tohumlar ayrı ayrı toprağa ekilirse her bir tohum tekrar bir çiçek olur ve tekrardan bu çiçeklerin üzerinde tohumlar çıkar. Aynı şekilde çay içilen odadaki buluşmanın da güzel ilişkiler doğurmasını dilerler.

6. Mendil Sermek  [찻수건 펄치기]: Budistlerin yemek yemeden önce yere mendil serip onun üzerinde yemek yeme uygulamalarıdır. Bu sayede kendilerine mütevaziliği öğretiyorlardı. Mendili açarken bir köşesinin hafifçe kaldırılıp atılması Kore geleneksel danslarından biri olan Salpuri dansı figürlerinden beyaz mendil atma haraketinde görülebilir. Misafiri mutsuzluk ve kötü şanstan arındırmak anlamındadır.

7. Çay içilen yerde açılan mendilin katlanması [찻자리에 펐던 자리수간 거두어 접기] : Kendi hayatını kendi sorumluluğnda kabul edip doğru ve yanlışlarını kendince toplayıp yüklenerek, aydınlık bir yaşam dilemesi anlamındadır.

8. Çay Fincanını Yıkama [찻그릇 씻기] : Bir an da olsa dünyevi kirleri temizleyerek daha aydın bir ruhla ayrılmayı arzulamak anlamına gelip, kendini sınava çekme ve tövbe etmeyi de ifade eder. Ayrıca misafirin çay içeceği fincanı yıkayarak misafire iyi niyet göstermenin bir işaretidir.

9. Fincanı doldururken çıkan ses [그릇 씻은 물 따르는 소리내기] : Sükunetin içine doğru yapılan bir meditasyondur.

10. Fincanı yıkadıktan sonra mendille kurulamak [씻은 다완을 수간으로 닦기] : Sağ yöne doğru üç defa kurulamak, geçmiş, şimdiki zaman ve gelecekteki hatalar için af dilemek anlamında olup, sola doğru mendil çekerek kurulamak ise evrenin enerjisini çay fincanına koyarak misafire ikram etmektir. Bu kural Matra'nın dairesel desenlerinden gelmektedir.

11. Fincanın sıcak su ile çalkalanması [더운 물로 차완 덥히기] : Misafiri rahat ettirmek için gösterilen içtenlik ve çayın tadını daha güzel kılmak için yapılan eylemdir.

12. Çay seremonisi Çanı [다고 타종] : Seremoni biterken gökyüzünü kapatmak anlamında 5 kez çan çalınır ve seremoninin bittiğini bildirir.


3 Aralık 2013 Salı

Korece Hikaye Kitabı-2 진주를 먹은 거위 (İnciyi yutan kaz)

선비 = 옛날에 양반 계층의 남자로 학문을 연구하던 사람
[Alim, bilgin, öğretmen]

똑똑하다 = 머리가 좋다
[Zeki, akıllı (aklı iyi = zeki)]

초라하다 = 입고 있는 옷이 오래 되고 값이 싸 보이다
[zavallı, aciz; kılıksız, adi (shabby, poor-looking, mean, miserable)]

주막 = 예전에 길거리에 있던 술집 겸 여관
[lokal, han (eskiden caddelerde olan meyhane ve motel)]

헛간 = 쉽게 막 쓰는 물건을 쌓아 두는 곳
[ahır, kulube (shed, barn)]

울음을 터뜨리다 = 갑자기 크게 울다
[ağlayış koparmak (birden bire ağlamak)]


가난한 선비
Yoksul Alim

옛날 오느 마을에 한 선비가 살았다.
(Bir zamanlar) Eskiden mahallenin birinde bir alim yaşardı.

선비는 똑똑하지만 가난했다.
Alim, zeki ama fakirdi.

입은 옷도 초라했다.
Giydiği kıyafet de eskiydi

선비는 주막을 찾았다.
Alim, han (motel) buldu.

"자고 갈 이 하나 있습니까?"
Uyuyacağım bir oda var mı?

선비가 주막 주인에게 물었다.
Alim han sahibine sordu.

"지금은 빈방이 없습니다"
Şuan boş oda yok.

주막 주인이 선비에게 말했다
Han sahibi Alim(in sorusunu) cevapladı. (söyledi)

"방이 없으면 헛간이라도 좋습니다"
"Oda yoksa kulübe ya da ahır da olur."