20 Ocak 2014 Pazartesi

못지않게/Sadece onu değil.., -을까 했는데/-caktım ama, -대요/(duydum ki)-mış


1) 못지않게/Sadece onu değil...
İkinci bir eylemin derecesi birinci kadarsa onu belirtmek için kullanılır.

Örnek :
가:  캐롤 씨가 한국어를 잘하지요?
A : Carol Ssi, koreceyi çok iyi konuşuyor değil mi?

나 :  네, 한국어 못지않게 일본어도 잘해요
B :  Evet, Sadece koreceyi değil, japoncayı da iyi konuşuyor
B : Evet, Korece kadar japoncayı da iyi konuşuyor.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~


2) -을까 했는데/-caktım ama / niyet etmiştim ama
Bir şeyi yapmayı planlamışken fikri değiştirdiğinde kullanılır.

Örnek :
가 : 버스를 타고 갈까 했는데, 피곤해서 택시를 탔다.
A : Otobüse binip gidecektim ama yorgun olduğum için taksiye bindim.



가 : 콜라를 준비할까 했는데, 할아버지께서 오신다고 해서 인삼차를 준비했다
B : Cola hazırlayacaktım ama büyükbabam geleceği için ginseng çayı hazırladım.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

3) -대요/(duydum ki)-mış
Üçüncü kişiden duyduğunuz bir şeyi diğer kişilere aktarırken kullanılır.

Örnek 1: 
가: 상우 씨는 아직 안 왔어요? 
= Sangwu Ssi hala gelmedi mi?

나: 네, 차가 막혀서 조금 늦게 온대요.
= Evet, Trafik olduğu için biraz geç gelecekMİŞ.

Örnek 2 : 한 번에 많이 하는 것보다 조금씩 자주 운동하는 것이 좋대
= Bir kere de çok fazla spor yapmaktan ziyade sık sık spor yapmak daha iyiyMİŞ.

Örnek 3 : 맛있대요 = Lezzetliymiş (Birisi lezzetli dedi, duydum)

Hiç yorum yok: