29 Ocak 2014 Çarşamba

I Need Romance3 OST - 이효리 (Lee Hyori) - Don't Cry


제목 (Şarkının Adı) = Don`t Cry
아티스트 (Artist / Şarkıcı) = 이효리

아직도 기억할게 많아서
Hala hatırlanacak çok fazla şey olduğu için

지금도 벗어날 수 없어서
Şuan bile kaçamadığım için

자꾸만 더 파고드는 너
Sürekli daha da derinime işleyen sen

오늘도 어제와 같은 날들
Bugün de dünle aynı

내일도 달라질건 없다고
Yarın da değişen bir şey olmayacak diye

비겁한 맘의 문을 닫네
Korkak kalbimin kapısını kapadım

오오
Oh oh

Don’t Cry 이 어둠속
Ağlama  bu karanlıklar içinde

Don’t Cry 너를 지켜 
Ağlama, kendini koru

Don’t Cry 울지는 마
Ağlama Ağlama

오오 Oh Oh

Don’t Cry 언제라도  / Ağlama ne zaman olursa olsun (hiçbir zaman)
Don’t Cry 나를 느껴 / Ağlama, beni hisset
Don’t Cry 놓지 않아 / Ağlama (seni) bırakmayacağım

오오오  Oh Oh Oh

사랑은 기억속에
Aşk, hatıraların içinde

날리는 연기속에
Süzülen havanın içinde

퍼붓는고단함속에 
Dökülen yorgunluğun içinde

슬픔은 내 맘속에
Keder benim kalbimde

떨어진 꽃잎속에
Kopup giden taç yapraklarının içinde

시간의 쳇바퀴속에
Zamanın çarkında

Nakarat (x2)

살아간다
Yaşayıp gidiyorum 
사라져버린다 
(git gide) yok oluyorum



Nakarat (x2)

꽃잎은 소리없이 날리고
Taç yaprakları sessizce uçup gider

시간은 말이 없이 흘러가 
Zaman söylemeden akıp gider

언젠가 다 되돌아가네
Bir gün hepsi geri gider

28 Ocak 2014 Salı

I Need Romance3 - 6. Bölümden Replikler - 당신이 당신의 마음을 영원히 몰랐으면 좋겠다





인사해 이쪽은 나랑 같이 사는 동생
Tanıştırayım, Bu (taraf) benimle birlikte yaşayan kardeşim

그렇게 간단한 건 아니지 우리가
O kadar basit değil

니가 동생이 어디 있어
Senin kardeşin var var mıydı / nerdeydi?

아는 동생
Tanıdığım bir kardeş

우와 우리가 알기만 아는구나
Waoww, Biz sadece tanışıyoruz öyle mi

그래 이쪽은 우리 회사에 선배 강태우 씨
Tamam, bu da bizim şirkette Seonbe Kang Tae Wu Ssi

Seollal (설날) Kore'nin Yeni Yılı


Yeni yılınız kutlu olsun :) 
새해 복 많이 받으세요 한국인 친구들 ^.^

Bizim yıl başımız nasıl 1 Ocak ise Korenin yeni yıl başı işe Kameri takvimine göre değişiklik gösterdiği için farklı zamanlarda oluyor, 11 ya da 12 gün geriye &ileri gelip gitmektedir ama o sadece ocak ve şubat şubar arasında o şekilde.. Mesala
2013 > 10 Şubat
2014 > 31 Ocak
2015 > 19 Şubat
2016 > 8 Şubat

şekilde devam etmektedir.
Seollal ayrıca: Sesu(세수; 歲首), Wondan (원단; 元旦), Wonil (원일; 元日), Sinwon (신원;新元)) olarak da bilinir.

설날, tipik bir aile bayramı gibi düşünülebilinir, 3 günlük tatilde, insanlar ailelerini, akrabalarını ziyaret için memleketlerine gider, kabir ziyaretlerinde bulunup Charye (차례, 茶禮)  diye adlandırılan ritüellerini gerçekleştirirler.


Koreliler bu özel bayramlarında geleneksel kıyafetleri olan "Hanbok (한복)"u giyerler. 

Sebae (세배) olarak adlandırılan büyüklere saygı rituelini yerine getirirler.

Biz de nasıl küçükler büyüklerin elini öpünce para alıyorlarsa Kore'de de 세배 sonrası büyükler küçüklere 세뱃돈 diye adlandırılan parayı kese ile birlikte verirler.



Ve eğlenceli kısmı ise lezzetli yemekler ve gelenekler oyunlar;

윷놀이 (Yut Nori (Yunnori))







27 Ocak 2014 Pazartesi

I Need Romance3 - 3. Bölümden Replikler - "불편한 게 아니라 설레는 거!"

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~




















너, 갔냐? 놀이터에 없는데.
Sen, gittin mi? Oyun parkında yoksun.

거긴 왜 갔어? 만나고 싶지 않았다면서요
Oraya neden gittin? Buluşmak istemediğini söylemiştin.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~


많이 추워요
Çok mu soğuk / çok mu üşüdün?

견딜만 해요
Dayanacak kadar / Dayanabilirim.

견딜만하단 소리 좀 안하면 안돼요.
Dayandığını söylemesen olmaz mı?

 뭘 그렇게 견뎌요.
Niye dayanıyorsun.

추우면 춥다고 하면 될걸
Soğuksa soğuk demelisin / üşüdüysen üşüdüğünü söyleyeceksin.

그렇게 하고 있어요
Böyle yapalım

예전에 어떤 사람이 나 맨날 그렇게 해놨었다

Önceden birisi de bana sürekli böyle yapıyordu.


25 Ocak 2014 Cumartesi

Kore Hünnap Çayı / 대추차

Bir Kore çayı ile yine karşınızdayım :)
Kore'den gelen arkadaşım hediye olarak iki paket Hünnap Çayı (대추차) getirmiş. Bir paketini şirkette arkadaşlara dağıttım, kimisi çok beğenirken kimisine çok şekerli geldi. Ben ise severek içtim.

Hünnap meyvesi ülkemizde de yetişen fakat çok fazla bilinmeyen, şeker hastalığının düşmanı olarak adlandırılan bir meyvedir.


풍부한 맛과 향
Zengin bir lezzet ve aroma

대추
Hünnap

Çay

대추의 풍부한 향과 맛을 그대로 담아 
Hünnap'ın zengin aroması ve lezzetini olduğu gibi (bardağa) koyup

더욱 진한 맛의 대추차를 즐기실 수 있습니다
Daha koyu bir hünnap çayının tadını çıkarabilirsiniz.


İşin asıl eğlenceli tarafı ise; bu hediye ile ilgili diğer Koreli misafirlerime bahsederken, hünnap çayını 할머니 ve  할아버지'lerin içtiğini söylediler. Derken "인삼 Ginseng" çayından da bahsettim. Onu da Nineler dedeler tüketiyormuş. Dedim ben tamamen nine oldum o vakit. ^.^ Gençler daha çok yeşil çay ve kahve tüketiyorlarmış.








24 Ocak 2014 Cuma

I Need Romance3 - 2. Bölümden Replikler - "아무도 나를 사랑하지 않아요"


~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

"볼 때마다 생각해.
Her gördüğümde düşünürüm

내가 몇번의 연애를 실패했나,
ben kaç kez aşkta yanıldım,

 그리고 언제쯤 진짜 사랑을 만날 수 있을까?
Ayrıca, ne zaman gerçek aşkı bulacağım diye.

이 잔에 반지가 가득 쌓이고 쌓이더라도 사랑을 포기하지는 말자..."
Bu bardakta yüzükler birikse de, üst üste yığılmış olsa da aştan vazgeçme " diye

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

I Need Romance3 - 1. Bölümden Replikler - "싱싱을 닮은 여자"

"헤어지자" Erkek arkadaşının ayrılalım dediği sahne;

"충분히 생각했을거 아냐,
Yeterince düşündüğün bir şey değil mi

한가지 이유든 백가지 이유든
bir neden ya da  yüz neden

헤어지잔 말 꺼낸 남자 붙잡을 생각 없어..
"Ayrılalım" lafını söyleyen bir erkeğe yapışmak gibi bir düşüncem yok...

....잡으면 잡힐꺼야?"
... Tutunursam tutacak mısın?
... seni bırakmazsan beni bırakmayacak mısın?








"사람들이 잡힐꺼라고 생각하고 잡는줄 알아?
İnsanların tutulur muyum diye düşünerek mi tutunduklarını sanıyorsun?

안 잡힐거 알면서도 고, 매달리고..
Tutulmayacaklarını bilseler de yine tutunup, bağlanırlar...

잡히고 말고보다 자기 마음이 중요하니까."
Tutulmaktan ziyade kendi duyguları önemli olduğu için.

I Need Romance 3 OST1 / 페퍼문 (Peppermoon) - 쁘아쁘 (Peu A Peu) - Türkçe




I Need Romance'in ilk OST'u "쁘아쁘 (Peu A Peu)" gerek müziği gerekse anlamı açısından oldukça sevimli bir şarkı. Şarkı her ne kadar Fransız'ca olsa da korece sözlerini de paylaşıp Türkçe'ye çevireceğim.

 

Peu à peu 쁘아쁘
(조금씩 조금씩)
(yavaş yavaş)

작사 : Pierre Faa(from Peppermoon)
작곡/편곡 : 이크거북

J'ai une fleur chez moi
우리 집에 꽃 한송이가 있다
Bizim evde bir çiçek var

Qui pousse, qui pousse
점점 자라는, 자라고 있는
Yavaş yavaş büyüyen ve büyüyen

Sans l'arroser vraiment
물을 주지 않아도
Sulamasam da

En douce, en douce
조심스럽게, 몰래
Dikkatli ve gizlice

Inexorablement
냉정하게.. 냉혹하게
Soğuk kanlı ve amansızca

22 Ocak 2014 Çarşamba

로맨스가 필요해3 / I Need Romance 3

"Tekrar... kalbinizin çarpmasına hazır mısınız?"

Evettt "로맨스가 필요해 / I Need Romance" 3. sezonuyla tekrar karşımda... Benim favori dizim. Ilk sezonu 2011'de yayınlanan dizi kadın erkek ve arkadaşlık ilişkilerini konu alan bir dizi. Farklı bakış açıları ve replikleriyle de en çok beğendiğim diziler arasında. Aslında çok da fazla dizi & film izleyebilen birisi değilim ama neyse :)

로맨스가 필요해'nin 3. sezonu geeçn hafta başladı. Bir dili bilmenin en güzel yanını da işte o zaman keşfetttim. Türkçe alt yazısını beklemeden diziyi hemen izleyebilmek ^.^

Dün akşam 4. bölümünü izledim ve gittikçe daha da heyecanlı bir hal almaya başlıyor.

Dizinin konusu ise şöyle;
김소연 ve  성준'nin başrollerini aldığı dizide 성준 > 주완,   김소연 > 신주연 rolüyle yer almaka.
takma adları ise  (김소연 )bayan başrol oyuncu için "çıtır" anlamına gelen 싱싱,
(성준) erkek oyuncu için ise "tatlı patates" anlamına gelen 고구마'dır.

İçi boş kore(ce) ile ilgili gruplar



Yine biraz üzgün ve süzgünüm...
Internet ortamında gördüğüm bir grup ismi ve paylaştığı içerikler yüzünden böyle bir yazı yazıyorum...

Gerek facebook'ta olsun gerekse blog'larda olsun o kadar çok korece ile ilgili gruplar var ki kendi kendime "Vay beee" demeden geçemiyorum. Ne kadar çok kore ve korece ile ilgili blog varsa bir o kadarının da içi boş...

Grubun ismi "Korece Öğrenelim  XXX" vs. diye devam ediyor. bir bakayım diyorum grup için de korece öğretmeye dair tek bir kelime yok. Ne mi var "Kendi reklamları" yani olayı maddiyata dökme peşindeler. Arkadaşım, diyorum. Eyvallah, bilgini paraya dönüştürmek isteyebilirsin bu gayet doğal bir düşünce ama önce bir paylaşımda bulunsan, bilgini göstersen daha hoş olmaz mı?

Madalyonun diğer bir yüzü ise yukarıda bahsettiğimin tam tersi!.. Öyle gruplar var ki kore ile ilgili bilgilendirici açıklayıcı ve kültürüyle ilgili resimler, içerikler paylaşıyorlar ama takip eden saysı gereksiz içerik paylaşan grubun yanında yerlerde sürünüyor sayılır. Adaletin bu mu dünya o.O


Ne ara bu kadar çok grup ve blog açıldı ben anlayamadım. Bizim insanlarımız, (insamlarımız demeyeyim) -ergenlerimiz- hani şu Kore kore diye ayılıp bayılan, koreli bir oppa'ları olsun başka hiçbirşeyleri olmasın diye düşünen ergenlerimiz- (yaşları kaç olursa olsun) ne yazık ki kore ile ilgili kaliteli içerik paylaşan gruplara katılıp oradan gerek kültürü gerekse dili ile ilgili bilgi almak yerine magazinle ilgilenmeyi tercih ediyorlar.

Niye bu kadar abartmayı seviyoruz, abaratarak yaşıyoruz hala anlayamadım. Anlayan varsa lütfen bana da anlatsın. 

Ve arkadaşlar! Benden naçizane bir tavsiye., internet ortamı da olsa,  gereksiz bilgileri hayatınızdan çıkarın. Hayatınızı gereksiz içi boş saçmalıklarla çöplük haline getirmeyin.  Yine de siz bilirsiniz.

Kore Ginseng Çayı / 인삼차




Genel anlamıyla "Ginseng" olarak bilinen "insam" bitkisi insana benzedeğinden "in + sam" ismini almıştır. 인간 yani INSAN anlamına gelen 인 [in]'den türemiştir. Sağlık için oldukça faydalıdır. Eski insanlar, kim insam yerse yaşlanmaz diye inanırlar(mış). Ginseng fiziksel güçsüzlükler için de kullanılmıştır. Ginseng tek başına yenildiğinde oldukça acı olduğundan çeşitli şekillerde üretilerek tüketilebilecek şekle getirilmiştir. Bunlardan en önemlisi de "Ginseng tea/ çayıdır. Ayrıca sakız, şeker, çikolata olarak bile tüketiliyor

Arkadaşımın içersin diye verdiği bir ginseng çayını bahane ederek böyle bir konu paylaşmak istedim. Aşağıda arkadaşımın verdiği ginseng cayı paketinin resmi ve üzerinde yer alan korece kelimeleri açıklayacağım.

골드
Gold = altin


인삼차 1포를 한잔의 냉수 또는 온수에 넣은 후 잘 저어서 섭취하십시요.
Insam(Ginseng) çayının bir paketini soğuk ya da sıcak suya koyduktan sonra karıştırınız.

봉밀 또는 감미료등을 첨가하시며 인삼의 풍미를 더욱 즐길 수 있습니다.
Bal ya da tatlandırıcı ilave ederek lezzetin tadını çıkabilirsiniz.

Aşağıdaki resim de Insam (Ginseng)'in bitki hali; 




20 Ocak 2014 Pazartesi

Sınav var!.. Korece Orta Seviye Gramer Konuları



Merhabalar,
Başlıkta da okuduğunuz gibi yarın bana sınav var!.. Korece orta ikinin 2'si kişi sayısı az olduğu için açılamadı, eee ben de ara vermek istemediğimden "üstesinden gelirim" diyerekten üst kurdan devam ettim.
Şimdi de kitabını alıp evde çalıştığım (aslında vakitsizlikten çalışamadım) korece sınavına gireceğim. O yüzden kitaptaki gramerleri buraya da girmeye çalışacağım.. Ve anladığım kadarını da açıklayacağım. Bazılarını zaten paylaşmıştım. Onları ise referans göstererek paylaşacağım.

01. -는 중이다, 만 해도, -는다면서요

02. -은 채로, -고 보니, -고 말았다

03. -잖아요, -던, -는 바람에

04. -더군요, -는다기에, -더니

05. -을걸요, -다가는, -을 정도로

06. -을 겸, -던데, -는다니(까)

07. 못지않게, -을까 했는데, -대요

08. -으며, -는 모양이다, -을수록

09. -을 생각이다, -을까 보다, -는 김에

10. 만에, -았더라면,  -나 보다

11. -거든요, -을 리가 없다, 으려던 참이다

12. -지 그래요?, 이야말로, -는다고 해도

13. -을 수도 있다, -는데도, -온 나머지

14. -이란, -게 하다, -는다지요?

(artık biraz dinleneyim, hem çalış, hem yaz, hem düzelt, hem paylaş, yoruldumm 이제 피공해 유유 )
Ekledikçe paylaşacağım ^^

-으며/hem..hem, -는 모양이다/-görünmektedir, -을수록 / -dıkça




1) -으며/hem..hem
Iki veya daha fazla bir durum olduğunda ortaya çıktığında kullanılır.

Örnek :
우리 회사는 꼼꼼하며 부지런한 사람을 찾는다
Bizim şirket, hem titiz hem çalışkan birini arıyor.

내 동생은 성격이 좋으며 똑똑해요
Benim kardeşimin hem kişiliği iyi hem zeki.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

2)  -는 모양이다/-görünmektedir / görünümü o şekildedir
Belli bir şeyin şekline/görünümüne bakarak o görünüm için tahmin yürütüldüğünde kullanılır

*뜨거운 모양이에요
= Sıcak görünüyor

Örnek 1 : 
그 책이 재미있는 모양이다. 
= Bu kitap eğlenceli görünüyor

못지않게/Sadece onu değil.., -을까 했는데/-caktım ama, -대요/(duydum ki)-mış


1) 못지않게/Sadece onu değil...
İkinci bir eylemin derecesi birinci kadarsa onu belirtmek için kullanılır.

Örnek :
가:  캐롤 씨가 한국어를 잘하지요?
A : Carol Ssi, koreceyi çok iyi konuşuyor değil mi?

나 :  네, 한국어 못지않게 일본어도 잘해요
B :  Evet, Sadece koreceyi değil, japoncayı da iyi konuşuyor
B : Evet, Korece kadar japoncayı da iyi konuşuyor.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~


2) -을까 했는데/-caktım ama / niyet etmiştim ama
Bir şeyi yapmayı planlamışken fikri değiştirdiğinde kullanılır.

Örnek :
가 : 버스를 타고 갈까 했는데, 피곤해서 택시를 탔다.
A : Otobüse binip gidecektim ama yorgun olduğum için taksiye bindim.

11 Ocak 2014 Cumartesi

-을 겸/hem...hem de, -던데/-da, -는다니/~diye dediği için



1)  -을 겸/hem...hem de : 
Bir şeyi yaparken birden fazla amaç varsa kullanılır.

Örnek :
도서관에 자주 오세요?
Kütüphaneye sık sık gelir misiniz?

네, 책도 빌릴 겸 조용히 공부도 할 겸 자주 와요.
Evet, Hem ödünç kitap almak hem de sessizce ders çalışmak için sık sık geliyorum.
=hem kitap da ödünç alıyorum ,hem ders de çalışabiliyorum. Bu ikisini de yapabildiğim için sık sık geliyorum.

Örnek2:
친구도 만날 겸 구경도 할 겸 해서 다녀왔어요
Hem arkadaşlarıyla buluşmak hem de gezmek için gidip geliyor.

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

10 Ocak 2014 Cuma

-을걸요/-caktir, -다가는/-ya devam edersen, -을 정도로/-ecek kadar



1) -을걸요 : (-caktır / tahmin ederken kullanılır.)
어떤 상황에 대해 미루어 추측함을 나타낼 때 쓰는 표현이다
Emin olunan konular hakkında bir tahmin yürütürken kullanılan ifadedir. "Şöyle olacaktır, böyle olacaktır, böyle olur gibi.

*~(으)ㄹ 거예요 ekinden biraz daha zayıf bir nüans vardır.
* iki kişinin de bildiği bir bir şey konuşulurken kullanılmaz


Örnek : 
시골에는 백화점이 없는데 쇼핑하려면 불편하지 않겠어요?
Köyde alışveriş merkezi yok ya, alışveriş yapmak istersen rahatsız olmayacak mısın? (zorlanmayacak mısın?)

큰 차이는 없을걸요. 시장 물건도 다양하고 아주 좋아서요.
Çok büyük bir fark olmayacaktır. Pazar ürünleri de oldukça iyi çünkü.



~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

-더군요/-di, -는다기에/-dan dolayi, -더니/-arken



1) -더군요  (-di, -dı)
지내간 일을 생각하면서 그때의 느낌, 소감을 이야기할 때 쓰는 표현이다
Geçmişte olan işleri düşünürken o zamanki his, yorum yaparken kullanılan ifadedir.

Örnek :
뮤지컬이 어땠어요?
Müzikal nasıldı?

노래가 아름답고 슬프더군요
Şarkı çok güzel ve acıklıydı (o anki duygusunu dile getiriyor.)

~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~

8 Ocak 2014 Çarşamba

그러게 말이에요 "Aynen Öyle" ifadesi


다른 사람의 말에 동의할 때 사용한다.
Diğer kişinin söylediği şeye katıldığınızı belirtirken kullanılır.



"Aynen öyle", "ben de öyle düşünüyorum" gibi ifadelere denk gelmektedir. Aşağıdaki video'yu teleffuz için kullanabilirsiniz. Korecesi iyi olanlar ne dendiğini zaten anlayacaklar, diğer arkadaşlar için ise video'nun altı kısmında türkçe açıklamasını yazacağım.


...

영민 씨가 요즘 모든 물건값이 너무 올랐다며 불평을 하고 있습니다.
Yeongmin Ssi bugünlerde ürün fiyatları çok yükseldiği için rahatsız olmakta.

마이클 씨도 영민 씨의 말에 맞장구를 치고 싶어하는군요.
Maikıl ssi de yeongmin ssi'nin dediğine çoşkuyla, içtenlikte katılmak istiyor.

이럴 때는 이렇게 말하면 됩니다 "그러게 말이에요"
Böyle durumlarda böyle söylenir. "Aynen öyle / Bence de" gibi.

7 Ocak 2014 Salı

Korece "-은 나머지" eki

Kitaba (aşırı) daldığımdan seni farkedemedim.


어떤 일이 무리하게 이루어져 결과의 원인이 되었을 때 사용하는 표현이다
Bir şey aşırıya kaçtığında ortaya bir sebep çıktığında kullanılan ifadedir.

Mesela, daha önceden bir korku filmi izlediniz ve çok (aşırı) korktunuz. O yüzden de artık korku filmlerini izlemiyorsunuz. Ya da aşırı sevinçten ağladınız. Bu gibi durumları belirtmek için kullanılan ifadedir.

Kullanımı;
*****************
Fiil + ㄴ / 은 나머지
*****************

공포 = Korku filmi
무섭다 = korkmak

영화 보다가 너무 무서운 나머지
= Film izlerken çok (aşırı) korktuğumdan / koktuğum için/korkudan

*그녀는 1등상을 타고는 기쁜 나머지 눈물을 흘렸어요.
=O birincilik ödülünü alınca (aşırı) sevinçten ağladı.
=She cried for joy when she got the first prize. 

*기쁜 나머지 그녀는 의자에서 뛰어올랐어요.
= (aşırı )Sevinçten o sandalyeden ayağa fırladı
="In her joy, she jumped up out of the chair." 

Örneklerimize geçelim;

Örnek 1.

면접은 잘했어요?
=Röportaj iyi miydi?

너무 김장한 나머지 엉뚱한 대답을 하고 말았어요
=Çok gergin olduğumdan saçma sapan cevaplar verdim.

5 Ocak 2014 Pazar

Korece "-으면 / 면 뭘 해요? ...Olsa ne olur" kalıbı



그러한 조건을 가지고 있어도 소용이 없거나 쓸모가 없을 때 쓴다.
Öyle şartlara sahip olsa dahi kullanışsız (faydasız) ya da bir yararı yoksa kullanılır.

받침이 있는 용언 앞에는 "-으면", 받침이 없는 용언 앞에는 "-면" 을 쓴다.
Batchim varsa fiile "-으면", batchim yok ise "-면" eki getirilir.

Yani sahip olduğunuz birşeyin varlığının hiçbir önemi kalmadığında, hiçbir etkisi olmadığında kullanılır. Kaba tabirde ..." öyle olsa ne yazar?" ifadesine denk geliyor. "Çok zengin olsa ne olur, adam olmalı" gibi bir ifadedeki anlamı katar.

Kullanımı;
**********************
Fiil +  으면 / 면 뭘 해요?

**********************

가다 > 가 + 면 -->가면 뭘 해요? Gitse ne olur / Gitse ne yazar?
먹다 > 먹 + 으면 --> 먹으면 뭘 해요? Yese ne olur / Yese Ne yazar?
잘 되다 > 잘 되면-->  잘 되면 뭘 해요 İyi olsa ne olur/ iyi olsa ne yazar?

Cümlelerdeki kullanımlarına bakalım, örneklerle daha iyi pekişecektir.

Örnek 1 : 
그녀는 너무 예뻐요
O çok güzel.

너무 예쁘면 뭘 해요? 공부를 잘 해야지요
Çok güzel olsa ne olur? Çalışkan olmalı.

Korece Telaffuz; ㅎ'den sonra ㄱ gelirse ㅋ diye okunur


Korece Telaffuz ㅎ'den sonra ㄱ gelirse ㅋ diye okunur.

Aşağıdaki örneklere bakarsak yazılış ve okunuş arasındaki farkı görebilirsiniz.


축하다  = tebrik (etmek)
노랗게 = sarı