25 Temmuz 2013 Perşembe

Resimlerle Korece-인생에서 중요한 건 ...


인생에서 중요한 건 딱 두 가지야
Hayatta önemli olan sadece iki şey (vardır)
인생 = hayat
중요하다 = önemli olmak
건 =  것은 = (bir) şey

사랑하는 사람을 찾아
(Seven birini) (Sevdiğin) kişiyi ara (bul)
사랑 = Aşk, sevgi
사랑하다 =sevmek
사람 = insan, kişi
찾다 = aramak ,bulmak

그리고 매일을 인생의 마지막 날처럼 살아
Ayrıca/ Bir de hergününü hayatın son günü gibi yaşa
그리고 = ayrıca, bir de
매일 = hergün
-을 = nesne eki
-의  = -nın, -nin
마지막 = son
날 = gün
처럼 = gibi
살다 = yaşamak

12 Temmuz 2013 Cuma

뭔가/어딘가/언젠가/누군가 - Birşey/Biryer/Bazen/Biri



뭔가/어딘가/언젠가/누군가 - Birşey/Biryer/Bazen/Biri(si)

뭐 (ne), 언제 (ne zaman),  누구 (kim), 어디 (nere,nerde) kelimelerine -ㄴ가 [n-ga] ekini ekleyerek;

뭐 > 뭐 +ㄴ가 = 뭔가

  • 뭐 = ne
    • 뭔가 = birşey
  • 어디 = nere, nerde
    • 어딘가 = bir yer
  • 언제 = ne zaman
    • 언젠가 = bazen, birgün
  • 누구 = kim
    • 누군가 = biri(si)

Örnekler;

나는 언젠가 선생님이 되고 싶어
= Ben birgün öğretmen olmak istiyorum

열쇠를 어딘가(에) 두웠어
= Anahtarımı bir yer(de) bıraktım (unuttum)

나는 방금 뭔가(를) 봤어
= Ben az önce birşey(i) gördüm

누군가(는) 너를 찾고 있어
= Biri seni arıyor

11 Temmuz 2013 Perşembe

Şarkılarla Korece - Jo Sung Mo (조성모) - 나 웃어보일게



괜찮아 정말 괜찮아
İyiyim gerçekten iyiyim

니가 날 떠나도 난 괜찮아
Sen beni terketsen de ben iyiyim

첨부터 내게 어울리기엔
Başından beri bana fazla gelen (benden daha mükemmel)

너무나 멀리 있던 사람..
Çok uzak olan kişi(insan)

고마웠어 같았어
Teşekkür ederim, rüya gibiydi

니가 선물해준 그 사랑
Hediye ettiğin o aşk

내겐 과분했던 갖을 수 없었던
Benim haketmediğim, sahip olamayacağım

그런 사랑 내게 줬으니까..
Öyle bir aşkı bana verdiğin için

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Resimlerle Korece -누가 인내를 달라고


제가 하나 물어보도록 하죠
Ben bir soru soracağım

제 = Ben
-가 = özne eki
하나 = bir
물어보다 = sormayı denemek, sormak


누가 인내를 달라고 기도하면 신은 그 사람에게 인내심을 줄까?
Biri sabır istediğinde (sabır için dua ettiğinde) Allah o kişiye sabrı mı verir?

누가 = biri
인내 = sabır
-를/을 = nesne eki
달라고 기도하다 = birşeyi istemek için dua etmek
-면 = eğer, -se/-sa
신 = Allah
-에게 =(kişi için) -e/a, -ye/-ya
주다 = vermek
-을까 = (karşı tarafın da fikrini sorarken kullanılan soru eki)


아니면 인내를 발휘할 수 있는 기회를 주시려 할까요
Yoksa, sabrı (sabır yeteneğini geliştirebileceği) öğrenebileceği fırsatlar mı verir?

아니면  = Yoksa, değilse
발휘하다 = uygulamak, gücünü- yeteneğini göstermek
기회 = şans, fırsat

9 Temmuz 2013 Salı

Günün Cümlesi - 넌 할 수 있어

(Günün Cümlesi)

오늘의 한 마디 


넌 할 수 있어(요)
[neon hal su iss-eo-yo]
=Sen yapabilirsin.

넌 = 너는 [neon / neo-neun]
= Sen (ise)

하다 [ha-da]
=yapmak

-(으)ㄹ 수 있다 [(eu)l su it-da]
=-bilmek / -abilmek

-(으)ㄹ 수 없다 [(eu)l su eob-da]
=-ebilememek

-요 
= cümleyi kibar bir şekilde tamamlaya yarar

Not : Ünlü harf ile biterse ㄹ 수 있다
Ünsüz harf ile bitiyorsa -을 수 있다 geliyor

-을 수 있다 başlıklı konuya gitmek için tıklayınız.

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Korece Akrabalık İlişkileri (Oppa, Nuna, Hyeong, Unni)

Kore'de kendinizden büyüklere seslenirken, erkek ya da kız olmanıza göre hitap şekilleri (çağırma şekilleri de) farklılık gösteriyor.
Kişiyi "oppa, nuna, unni" diye çağırmadan önce kişiye "nasıl çağırılması gerektiği sorulmalı, devamında kişinin istediği şekilde kişiye seslenilmelidir.

Ilk olarak kız olduğunuzu varsayarsak;


오빠 [o-bba] (Uppa) = Kendinizden büyük gerçek abiniz veya tanıdığınız, yakın olduğunuz erkekler için (Türkçede'ki "Abi" anlamına geliyor aslında) kullanılır.  Mantık biraz farklı sadece. Kore kültürünü ve koreceyi tam bilmeyen insanlar önlerine her gelen erkeğe "oppaaa" diye bağırıp çağırmak istiyor nedense. 
언니 [eon-ni] (Unni)=  Kendinizden büyük kızlar için (Tükçedeki "Abla" anlamına geliyor.)  Bu ifadeyi erkekler kızlar için kullanmazlar. Sadece kızlar, kendilerinden büyük kızlar için kullanırlar.
Erkek olduğunuzu varsayarsak;


 


누나 [nu-na] = Kendinden (bir yaş bile büyük olsa) Kendinden büyük kızlar için kullanılır. Abla'ya denk geliyor bizdeki karşılığı. Sadece erkekseniz kullanabilirsiniz. Bir kız kendinden büyük bir kız için kullanamaz.

형 [hyeong] = Kendinden büyük erkekler için kullanılır. Erkekler tarafından kullanılır.


Erkek ya da Kız olmaksızın kullanabileceğin seslenişler ise;


Kendinizden küçük kardeşiniz için kullanacağınız ifadeler ise;
동생 [dong-saeng] = Kardeş

Kardeşinizin kız mı erkek mi olduğunu ayrıntılı belirtmek için ise;
여자 동생 = kız/kadın kardeş > 여동생 = kız kardeş
남자 동생 = erkek/adam kardeş > 남동생 = erkek kardeş


Aile ilişkileri;

아버지 = Baba
어머니 = Anne
아빠 = Babacığım (samimi)
엄마 = Anneciğim (samimi)

부모님 [bu-mo-nim] = Aile, ebeveyn


할아버지 (haraboci) = Dede, büyük baba (할 + 아버지 -baba-)
할머니 (halmoni) = Nine, büyük anne (할 + 머니 -anne)



Kaynak : talktomeinkorean Video


Resimlerle Korece 5- 화가 나면...



화가 나면 열을 세어라
Sinirliysen 10'a kadar say

풀리지 않는다면 백을 세어라
(Sinirin) çözülmediyse/geçmediyse 100'e kadar say

-제퍼슨

화가 나다 [hwa-ga na-da]= Kızgın olmak, sinirli olmak
-면 [myeon] = -se, sa (eğer)
열 [yeol] = 10, on
을 [eul] / 를 [reul] = nesne eki
세다 [se-da] = saymak
-어라/아라 [eo-ra / a-ra] = emir cümlesi yapar
풀리다 [pul-li-da] = çözülmek
-지 않다 [ji anh-ta] = cümleyi olumsuz yapar
-는다면 [neun-da-myeon]  = (eğer) -dıysa
백 [baek] = yüz



Günün Cümlesi-가게들은 언제까지 엽니까

(Günün Cümlesi)

오늘의 한 마디 



가게들은 언제까지 엽니까?
[ga-ge-deul-eun eon-je-kka-ji yeob-ni-kka]
(kagedırın eonjekgaji yeomnikga)
Mağazalar ne zamana kadar açık?

Kelimeler;

가게 [ga-ge]
dükkan, mağaza

들 [deul]
-ler/-lar (çoğul eki)

은 [eun] /는 [neun]
1. konu parçacık
2. vurgu eklemek için parçacık (ise "Ben ise" gibi)
3. bir fiil şimdiki zaman değiştirmek için  ve sıfatlaştırmak / isim yapmak için kull.
4. fiil'e eklendiğinde eylemin şimdiki zamanda yapıldığını vurgular

언제 [eon-je]
ne zaman

-까지 [kka-ji]
1. -e kadar,
2. ayrıca

열다 [yeol-da]
açık olmak

-니까
bir sebepten ötürü soru sorulurken kullanılır.

MBC kanalının hazırladığı yarışma hak.

Merhabalar arkadaşlar,



MBC televizyon kanalı "Hoşgeldiniz-어서오세요" başlıklı bir yarışma düzenliyor. Katılmak isteyenler  videolarını çekip youtup'a yüklüyor. Sonrası mı? dahası için, ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

7 Temmuz 2013 Pazar

Korece -(으)세요 eki, Emir cümlesi yapma


Birisinden bizim için birşey yapmasını isterken fiilin sonuna (으)세요 ekini ekleceğiz. Fiilin sesli ve sessiz harfle bitmesine göre 으세요 ya da 세요 eki alıyor.

fiil sesli ve ㄹ harfi ile bitiyorsa ; 세요
aksi takdirde 으세요 gelecek.

오다 [o da] = Gelmek  > 오세요 = Geliniz / Gelin lütfen
고르다 [go reu da] = Seçmek > 고르세요 = Seçiniz
팔다 [pal da] = Satmak > 파세요 = Satınız
쉬다 [swi da] = Dinlenmek > 쉬세요 = Dinleniniz
잡다 [jab da] = Yakalamak > 잡으세요 = Yakalayın
접다 [jeob da] = Katlamak > 접으세요 = Katlayınız


1. 내일 세 시에 오세요. [nae-il se si-e o-se-yo.]
= Yarın saat 3'te geliniz / gelin lütfen
= Please come here at three o’clock tomorrow.


2. 이거 저한테 파세요. [i-geo, jeo-han-te pa-se-yo.]
= Bunu bana satın lütfen / satınız.
= Please sell this to me.

Korecede 르 불규칙 "reu" istisnası



르 istisnasının uygulandığı durumlar aşağıdaki gibidir.

Fiil -르 ile bitiyorsa devamında ;
Kullanımı;
****************
Fiil/Sıfat/Zarf+ -아/어/여요
Fiil/Sıfat/Zarf+ -아/어/여서
Fiil/Sıfat/Zarf+ -았/었/였어요
****************
eklerinden birisi gelir.

Bu durumda
르 >  ᄅ olarak değişir ve bir ᄅ daha eklenir.
멀다 = uzak olmak
멀리 = uzakça, uzak bir şekilde

빠르다 = hızlı olmak, çabuk olmak
빨리 = hızlıca, çabucak, çabuk

Eğer fiil -르  ile bitiyorsa ve devamında -아/어/여고, -는데, gibi ekler geliyorsa, -르 olduğu gibi durur. Değişiklik göstermez.

Örnekler
고르다 = seçmek
--> 골라요= Seçerim
--> 골라서  = seçip/seçtiğim için
--> 골랐어요= seçtim

Basit birkaç cümle;
1. 뭐 골랐어요?
=Ne seçtin?

2. 저도 몰라요. (모르다)
Ben de bilmiyorum.

3. 비행기는 빨라서 좋아요. (빠르다)
Uçaklar hızlı olduğu için iyidir/severim.

4. 누가 케잌 잘랐어요? (자르다)
Kim keki kesti?

5. 토끼를 5년 동안 길렀어요.
Tavşanı 5 yıl boyunca büyüttün.

Günün Cümlesi-빨리 먹으세요

(Günün Cümlesi)
오늘의 한 마디 


빨리 먹으세요
[bbal-li meok-eu-se-yo]
Çabuk yiyiniz/ Hızlı yiyiniz(Çabucak yiyiniz)

Kelimeler;
빠르다 = hızlı, çabuk olmak
르 istisnası bulunmaktadır.
빨리 = çabuk, çabucak
먹다= (birşey) yemek
(으)세요 = -iniz (cümleyi kibar emir cümlesiyle bitirir. fiilden sonra gelir)
Fiil sessiz harf ile bitiyorsa 으세요 gelir. 먹'da da

Bir Örnek [예]

빨리 가세요
[... ga-se-yo]
Çabu(cak) gidiniz.


지각하지 마세요
[ji-gak-ha-ji ma-se-yo]
= Geç kalmayınız / Geç kalmayın (lütfen)

지각하다 = geç kalmak
-자 말다 = cümleyi olumsuz yapmak için kullanılır.

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Günün Cümlesi- 저는 집에 있고 싶습니다


(Günün Cümlesi)

오늘의 한 마디 

저는 집에 있고 싶습니다
[jeo-neun jib-e it-go ship-seum-ni-da]
=Ben evde kalmak istiyorum

Kelimeler;

저[jeo]
1. ben (kibar vers.)
2. O (uzaktaki bir şey için)

-는 [neun]
1. konu parçacık
2. vurgu eklemek için parçacık (ise "Ben ise" gibi)
3. bir fiil şimdiki zaman değiştirmek için  ve sıfatlaştırmak / isim yapmak için kull.
4. fiil'e eklendiğinde eylemin şimdiki zamanda yapıldığını vurgular

집 [jib]
1. Ev

-에 [e]
1. tarafından, için, de, içinde, üzerinde
2. parçacık yer, zaman veya nesne sonra.

있다 [it-da]
1. var olmak, olmak

-고 싶다 [go ship-da]
-mek istemek (birşeyi yapmayı istemek eki)

(습)니다 [seum-ni-da]
1. Cümleyi kibar bir şekilde bitirmek için kullanılar ektir.

Bir örnek [예];

자다 [ja-da] = uyumak

A : 뭐 하고 싶습니까? / 뭐 하고 싶어요? 
Ne yapmak istersiniz? / Ne yapmak istersin?

B : 자고 싶습니다 / 자고 싶어요
Uyumak istiyorum / uyumak isterim/ uyumak istiyorum

5 Temmuz 2013 Cuma

Korece Gelecek (미래) Zaman



Korecede gelecek zamanla ilgili cümle oluşturmanın birkaç farklı yolu (eki) bulunmaktadır.

* Tahmin, Niyet ya da planlarla ilgili konuşurken ; -겠습나다/ -겠어요
  • 비가 오겠어요 = yağmur yağacak
  • 가겠어요 =gideceğim
  • 먹겠습니다 = yiyeceğim

* Gelecekten bahsederken; 
Gelecek zaman eki : 
(으)ㄹ 것이다: 
>  (으)ㄹ 것이에요 (resmi)
> (으)ㄹ 거예요 (kibar)
> (으)ㄹ 거야 (gayri resmi)

şeklinde çekimlenir. -이에요 / -예요 [i-e-yo / ye-yo] eklerinin hangi durumlarda geldiğini gördük, değil mi?

buradan yola çıkarak;
할 것이에요
할 거예요
할 거야

olur. 할 거에요 olmaz. Bu hatalı bir kullanımdır. Çünkü sesli ile bittiğinde 예요 ekinin gelmesi gerekir.
  • ㄹ겁니다/을 겁니다
    • Gideceğim;
    • 갈 겁니다 (Yüksek dereceli hitap)
    • 갈 거예요 (orta dereceli)
    • 갈 거야 (Düşük dereceli)

Korece Şimdiki (현제) Zaman


* Normal dereceli konuşurken cümleyi kibar bir şekilde bitirmek için "요" ekini kullanıyoruz. "요" eki kullanmadığınızda ise bu kaba bir şekilde konuşma olacaktır. İki arkadaş arasında ya da kendinizden küçüklerle konuşurken "요"  kullanmayabilirsiniz.

* Cümlenin sonuna ? (soru işareti) koyduğunuzda ve cümlenizi soru sorarmış gibi söylediğinizde normal cümleyi soru cümlesi de yapabilirsiniz.

Şimdi zamanın eki; -고 있어요 (-maktayım/- ıyorum)

Yüksek dereceli konuşmak için;
-고 있습니다
-고 있습니까?

Örnek : 

가다 = gitmek
가 + 고 있어요
가고 있어요 = gitmekteyim / gidiyorum (şuan)

먹다 = (birşey) yemek
먹고 있어요 = yiyorum

öğrendiğimiz diğer zamanlarda da fiil çekimlemek için;
먹어 = ye
먹어요 = yiyin
먹고 있었어요 = yiyordum (geçmiş zamandaki şimdiki zaman)
먹었어요 = yedim
먹었어? = yedin mi?

Örnek Cümleler;

지금 뭐 하고 있어요? (çigım mo hago issoyo)
= Şuan/şimdi ne yapıyorsun/yapmaktasın?

지금 음악을 듣고 있어요 (çigım ımakıl tıtgo isseoyo)
= şuan müzik dinliyorum/dinlemekteyim

학교에 가고 있어요
=Okula gitmekteyim/gidiyorum.

TV를 보고 있어요
= TV izlemekteyim/izliyorum



Korece Geniş (현제) Zaman

Normal dereceli konuşurken cümleyi kibar bir şekilde bitirmek için "요" ekini kullanıyoruz. "요" eki kullanmadığınızda ise bu kaba bir şekilde konuşma olacaktır. İki arkadaş arasında ya da kendinizden küçüklerle konuşurken "요"  kullanmayabilirsiniz.

Fiil'e gelecek ek;
-아요 [a-yo] 오 veya 아 ile bitiyorsa
-어요 [eo-yo] 오 veya 아 'dan farklı bir harf ile bitiyorsa
-여요 [yeo-yo] 이 ile bitiyorsa

*하 ile bitiyorsa 하 > 해 oluyor. Bu bir istisna.

Cümlenin sonuna ? (soru işareti) koyduğunuzda ve cümlenizi soru sorarmış gibi söylediğinizde normal cümleyi soru cümlesi de yapabilirsiniz.

Yüksek dereceli bitirmek için cümleyi kullanılacak olan ekler. Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
-ㅂ니다
-습니다

Örnekler;

**가다 [ga-da] (kada) = gitmek
가 + 아요
가요 [ga-yo] (kayo) = giderim/gidiyorum

Korece Geçmiş (과거) Zaman



Normal dereceli konuşurken cümleyi kibar bir şekilde bitirmek için "요" ekini kullanıyoruz. "요" eki kullanmadığınızda ise bu kaba bir şekilde konuşma olacaktır. İki arkadaş arasında ya da kendinizden küçüklerle konuşurken "요"  kullanmayabilirsiniz.

-았어요 fiil 오 veya 아 ile bitiyorsa
-었어요 fiil 오 veya 아 ya da 이 karakterle bitmiyorsa
-였어요 fiil 이 ile bitiyorsa

di'li/miş'li geçmiş zaman yapmak için ise;
-았었어요
-었었어요
-였었어요

Cümlenin sonuna ? (soru işareti) koyduğunuzda ve cümlenizi soru sorarmış gibi söylediğinizde normal cümleyi soru cümlesi de yapabilirsiniz.

Yüksek dereceli bir şekilde bitirmek için cümleyi aşağıdaki eki kullanmalısınız.
-았습니다
-었습니다
-였습니다

Soru hali;
-았습니까?
-었습니까?
-였습니까?

보기 (Örnekler)

사다 [sa-da] = satın almak사 + 았어요   [sass-eo-yo] = satın aldım (zaten 아 ile bittiği için ikinci a kullanılmıyor)
= 샀어 > düşük dereceli (yaşca küçük ve arkadaşlar arasında)
= 샀어요 > orta dereceli
= 샀습니다 > yüksek dereceli konuşma şekli
= 샀어요? = satın aldın mı?
= 샀습니까? = satın aldınız mı?

오다 [o-da] = gelmek
오 + 았어요 [o-ass-eo-yo] = geldim
왔어요 [wasseoyo]

적다 [jeok-da] = yazmak
적+었어요
적었어요 [jeog-eoss-eo-yo] (cogosseoyo) = yazdım

하다 [ha-da] = yapmak
하+였어요 (하다 bir istisna, a ile bitiyor ama 해 oluyor)
했어요 [haess-eo-yo] (haesseoyo)

팔다 [pal-da] = satmak
팔+았어요
팔았어요 [pal-ass-eo-yo] (parasseoyo) = sattım

잡다 [jab-da] = yakalamak
잡+았어요
잡았어요 = yakaladım

놀다 [nol-da] = oynamak, eğlenmek (gezmek)
놀+았어요
놀았어요 = oynadım

기다리다 [gi-da-ri-da] = beklemek
기다리+였어요
기다렸어요 [gi-da-ryeoss-eo-yo] ()kidaryosseoyo) = bekledim

Cümleler;
언제 = ne zaman
언제 왔어요? = Ne zaman geldin?

도착하다 = varmak
언제 도착했어요 = Ne zaman vardın?

누구/ 누가 = kim
그거 누가 만들었어요? = Bunu kim yaptı?

누가 샀어요? = Kim satın aldı?

전화하다 = telefon etmek
누가 전화했어요? = kim telefon etti?

Günün Cümlesi-돈이 필요해요?

Merhabalar,
Bir cümle ve cümleyi oluşturan kelimelerin, parçacıklarının anlamlarını paylaşarak koreceyi daha iyi anlamak adına Günün Cümlesi başlığı altında cümleler paylaşacağım
Umarım sizin için de faydalı olur.



Günün  Cümlesi:  돈이 필요해요?


  • 돈이    필요해요? 
  • [don-i   pir-yo-hae-yo]
  • = Paraya ihtiyacın var mı?
Kelimeler ve anlamları : 

돈 [don] (ton) = para

이 [i];
1. konu veya nesne kelime sonra parçacık
2. Bu 
3. diş,
4. iki, 2 (hanja) 

필요 [pil yo] (piryo)= ihtiyaç

하다 [ha da] ;
1. yapmak
2. olmak (+ sıfat veya isim bir şey açıklamak için)
3. zorunda, gerekir
4. (fiilden sonra başka bir kişinin nasıl hissettiğini anlatmak için)

Başka bir örnek : 

저는 직장이 필요합니다.
Benim (ise) işe ihtiyacım var

4 Temmuz 2013 Perşembe

넌 할 수 있어 - Sen yapabilirsin




후회하고 있다면 깨끗이 잊어버려
pişmansan temiz bir şekilde unut gitsin

가위로 오려낸것 처럼 다 지난 일이야
makasla kesilmiş gibi hepsi geçmişte kalsın

후회하지 않는다면 소중하게 간직해
pişman değilsen dikkatli bir şekilde tut

언젠가 웃으며 말할 수 있을 때까지
bir gün gülümseyerek konuşabileceğin zamana kadar

너를 둘러싼 그 모든 이유가
seni çevreleyen  tüm o sebepler

견딜수 없이 너무 힘들다 해도
dayanabilmek çok zor olsa da (bile)

너라면 할수 있을꺼야
(sen) sen olursan yapabilirsin/yapabileceksin

할수가 있어 그게 바로 너야
Yapabilirsin sadece ve sadece sen (bunu sadece sen yapabilirsin)

굴하지 않는 보석같은 마음있으니
korku olmayan/vazgeçmeyen mücevher gibi bir kalbin olduğı için...

3 idiots'tan alıntı


Kelimeler :
넌 = 너는 [neo-neun] = sen
겁쟁이다 [keob-jaeng-i-da] = korkak olmak
거든 [keo-deun] = çünkü, bu yüzden

넌 겁쟁이거든.
(Çünkü) Sen (tam) korkaksın

미래 [mi-rae] = gelecek
너무 [neo-mu] = çok
두렵다 [du-lyeob-da] = korkmak

미래를 너무 두려워해요
Gelecekten çok korkuyorsun.

이런 [i-reon] = böyle
내일 [nae-il] = yarın
에 대한 [-e dae-han] = - hakkında
두려움 [duryeo-um] = korku
으로 [-eu-ro] = ile
어떻게 [eo-tteoh-ke]  = nasıl
오늘 [o-neul] = bugün
살다 [sal-da] = yaşamak
살래 [sal-lae] = yaşayacaksın?

이런 내일에 대한 두려움으로 어떻게 오늘을 살래?
Böyle yarına dair korkularla nasıl bugünü yaşayacaksın/ yaşayabilirsin

삶을 바꾼 만남- Hayatı değiştiren buluşmalar




삶을 바꾼 만남 (Hayatı değiştiren buluşmalar/tanışmalar)


어떤 만남은 운명이다
Her buluşma kaderdir


세상에 태어나면서 부모를 만나고
Dünyaya gelerek ebeveyn(aile)imizle buluşuruz

자라면서 친구를 만나고
Büyüyüp (büyürken) arkadaşlarımızla buluşuruz/karşılaşırız/tanışırız

성숙해 가면서 사랑하는 사람을 만난다.
Olgunlaşarak (olgunlaşıp) sevdiğimiz insanla tanışırız

누구를 만나느냐에 따라
Kiminle tanıştığımıza/karşılaştığımıza göre 

의 모습도 달라지고,
hayatın şekli de (görünüşü/görünümü de) değişir

행복 할 수도 있고,
Mutlu da olabilirsin,

불행 할 수도 있다.
Mutsuz da olabilirsin

그러므로 우리의 일생은
Bu yüzden/Bu nedenle bizim hayatımız/ömrümüzün

모두다 만남 속에서 이루어진다.
Hepsi buluşmalardan ibarettir (buluşmaların içinden elde edilir)

누구를 만나느냐에 따라
Kiminle buluştuğuna/karşılaştığına göre 

향기를 풍길 수도
(güzel) Koku da alabilirsin/koklayabilirsin

은 냄새를 풍길 수도 있다.
çürük kokusu da alabilirsin/koklayabilirsin





Resimlerle Korece 4



무겁다 = ağır olmak (fiil hali)
ㅂ ile bittiği için ㅂ harfi 우'ya dönüşüyor. Ve bu fiili sıfatlaştırmak için ㄴ/ 은 ekinin eklenmesi gerekiyor.
 ㅂ istisnası için tıklayınız.

무겁다 > 무거  + 우 +  ㄴ = 무거운 nesne = ağır nesne

가볍다 = hafif olmak
오래되다 = eski olmak
새롭다 = yeni olmak
높다 = yüksek olmak > 높 + 은 = 높은
낮다 = alçak olmak
가득 찬 = dolu olmak
...seklinde devam etmektedir.




Korece-아서/어서 (-ıp, dığı için) eki

Geç geldiğin için özür dilerim!!!


Fiil ya da zarflara eklenir ve cümleye "için" (bir neden/sebep) anlamı katar. Cümleye iki farklı anlam katmaktadır.

1. anlam ; -dığı için

그래서 (bu yüzden)'nın kısaltmış hali diyebiliriz.

Kelimeler 1 :
요즘[yo-jeum]  = bugünlerde, son zamanlarda
배드민턴 [Badminton] = bediminton (oyun ismi)
을 쳐요 [eul chyeo-yo] = (birşeyi) oynamak, (aleti) çalmak
자주 [ja-ju]  = sık sık
아니요 [a-ni-yo] = hayır
좀 [jom]  = biraz
바쁘다 [ba-ppeu-da] = meşgul olmak
-아서/어서 = dığı için (ne zaman 아서 ne zaman 어서 geleceğini öğrenmek için tıklayınız )
가끔 = bazen

Cümleler :
A : 치엔 씨는 요즘 배드민턴을 자주 쳐요?
Çien Hanım bugünlerde bedimintonu sık sık oyunuyor mu?

B : 아니요. 좀 바빠서 가끔 쳐요.
Hayır, biraz meşgul/yoğun olduğu için bazen (arada bir) oynuyor

3 Temmuz 2013 Çarşamba

-고 "ve" / 그리고 "Ayrıca"



-고 = 그리고 'nın kısaltılmış halidir, "ayrıca", "ve" gibi anlamları vardır. İki farklı cümleyi birleştirmek için kullanılır.
Fiil, sıfat ve isimden hemen sonra gelir. isim + 이다

Kelimeler :
**휴가 [hyu-ga]  = tatil
**때 [ttae] = zaman
**무엇 [mu-eot] = 뭐 [mwo] = ne
**하다 [ha-da] = yapmak
**았/었/였어요 = geçmiş zaman eki
**여행을 하다 [yeo-haeng-eul ha-da] = seyahat etmek
**한국 [han-guk] = Kore
**-에 [e] = e,de
**갔다오다 [kat-da-o-da] = gidip gelmek
**음식 [eum-shik] = yemek
**을/를 = nesne eki
**좋아하다 = hoşlanmak, sevmek
**노래 [no-rae] = şarkı
**도 [do] = dahil anlamında ki "-de"
**오늘 [o-neul] = bugün
**춥다 [chub-da] = soğuk olmak
**비가 오다 [bi-ga o-da] = yağmur yağması

Günleri sayma 하루,이틀~



Günleri sayarken aşağıdaki şekilde belirtmeliyiz. 한 날, 둘 날 şeklinde olmaz.

Normal sayı sistemi için kore sayma sistemini okuyunuz.

하루: Bir gün
이틀: iki gün
사흘: üç gün
나흘: dört gün
닷새: beş gün
엿새: altı gün
이레: yedi gün
여드레: sekiz gün
아흐레: dokuz gün
열흘: on gün
열하루 : 11 (onbir) gün
열이틀 : 12 (oniki) gün
...
열닷새  / 보름 15 (onbeş) days
. . .. . .
열이레 : 17 (onyedi) gün
열여드레 : 18 gün
열나흐레 : 19 gün
스물 : 20 gün
스물하루 : 21 gün
. . .
스물나흐레 : 29 (yirmi dokuz) gün
서른 / 한 달 : 30 (otuz) gün / bir ay

Examples
생일 이틀 남았어요.
Doğum günüme 2 (iki) gün var/kaldı.
It is two days before my birthday.

사흘 더 시간을 주세요?
Sadece 3 gün daha zaman verir misiniz?
Can you give me three more days time?

이레 동안 안 피웠어요.
Yedi gün boyunca sigara içmedim.
I haven’t smoked for seven days.

kaynak : http://sydneytoseoul.wordpress.com/2012/09/06/%ED%95%98%EB%A3%A8-%EC%9D%B4%ED%8B%80-%EC%82%AC%ED%9D%98-counting-days/

Şarkılarla Korece - Spring rain (봄비 - 백지영)


"구가의 서 Gu Family Book" isimli kore dizisinin ost'larından bir tanesi.



Kız : "제가 만약 그 운명을 피하지 않으면 어찌 됩니까? 그 운명을 피할 수 없을 것 같아"
Ben eğer bu kaderden kaçmazsan ne olacak? Bu kaderden kaçabileceğimi sanmıyorum

Adam : "둘 중 하나가 죽음에 일을지도 모르니 "
"İkinizden biri ölebilir/ölecek"

봄비 = Bahar Yağmuru

 사랑은 봄비처럼 다가와
Aşk, ilkbahar yağmuru gibi (bana) yaklaşıyor

촉촉하게 날 흠뻑 적신다
İliklerime kadar ıslatıyor

얼어붙어 있던 내 가슴
Buz tutmuş (donmuş) kalbimi

소리도 없이 녹이며 날 깨운다
Sessizce eriterek beni uyandırıyor

달다
Tatlı

아련한 느낌 설레이는 맘
Belirsiz/bulanık duygularım, heyecanlanan/çarpan bu kalbim

지금까지 난 알지 못했던 사랑인가봐
Şimdiye kadar bilmediğim aşk olmalı

사랑은 처음처럼 날 다시
Aşk, ilk seferki gibi beni tekrardan

태어날 수 있게 만든다
(doğmuş gibi yaptı)

2 Temmuz 2013 Salı

Korece Kıyaslama eki -보다


İki nesneyi veya herhangi bir iki şeyi kıyaslarken kullanılır. Türkçedeki "ben senDEN biraz da olsa uzunum" gibi bir cumle kurarken ki kullandığımız "-den" ekine karışılık gelmektedir.

***************************
Yapısı : İSİM + 보다 = -den/-dan
***************************

나 / 저 [na] / [jeo] = ben
나보다 [na bo-da]= benden
너/당신 = sen

더 = daha
덜 = daha az, az

저는 당신보다 커요 (**크다 : büyük olmak)
= Ben senDEN uzunum/büyüğüm.

당신은 저보다 작아요 (**작다 : Kısa olmak)
= Sen benDEN kısasın